Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Taraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cephe, Cihet, Kanat, Nazır, Semt, Veçhe, Yaka, Yan, Yer, Yön, Yöre, Yüz, Taman, Bölge,
Bölüm, Kat
- Yöresel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahalli, Mevzii, Yerel, Lokal
- Tekzip Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalanlamak
- Vitalist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dirimselci
- Alışkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âdet
- Basıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tabi
- Şose kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Stabilize Yol
- Fiktif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmgesel, Kurgusal, İtibari
- Akan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cari
- Forslu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçlü
- Celallenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızmak, Öfkelenmek, Büyüklenmek
- Bildik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşina, Belet, Tanıdık, Tanış
- Kotlet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pirzola
- Şehadetname kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diploma
- İsyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kozgalan, Baş Kaldırma, Ayaklanma; Boyun Eğmeme, Uymama, İtaat Etmeme
- Tavlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Semiz, Şişman
- Otobiyografi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öz Geçmiş, Öz Yaşam Öyküsü
- Fahişelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fuhuş
- Muttali kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Agâh, Haberdar
- Karışıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzensizlik, Kargaşa, Fesat, Fitne, İhtilal, Keşmekeş
- Tinsel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ruhi, Manevi
- Çentmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kertmek
- Bu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşte
- Serdar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkomutan, Başbuğ
- Kimesne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kimse
- Düzmeci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahtekâr
- Sorun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dava, Dert, İş, Mesele, Problem, Sıkıntı, Durum
- Esbap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elbise
- Ten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cilt, Deri, Et, Vücut
- Okumak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kavramak, Küfretmek, Sövmek
- Riyakârlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkiyüzlülük, Yaranma
- Eğlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutmak, Oyalamak, Durdurmak, Durdurmak; Avutmak
- Üç Buçuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Üstünkörü
- Hafif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kolay, Hoppa, Az, Fazla Olmayan, Ferah, Rahat, Uçuk, Yavaş, Yumuşak, Yüngül, Yeğni
- Fıslamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fısıldamak
- Tiksindiren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğrenç
- Sağman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağılan, Sağımlı, Sütlü
- Mahzurlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakıncalı
- Ayrılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bırakmak, Boşanmak, Çıkmak, Fırlamak, Kalkmak, Terk Etmek, Gitmek, Uzaklaşmak
- Bükülme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devrim
- Ekşimek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmak, Kesilmek, Kıçkırmak, Sırnaşmak, Somurtmak, Turşumak, Utanmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü