Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Caymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vazgeçmek, Dönmek, Fikrinden Taşınmak
- Afsunlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyülemek
- Değersiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adi, Bayağı, Önemsiz, Soysuz, Cılız, Derme Çatma, Döküntü, Hakir, Hasis, Havai, Hor, İçi Boş, Kepaze, Küçük, Müptezel, Vıcık Vıcık
- Mütebessim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güleç, Gülümseyen
- Vasıtasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğrudan
- Müteradif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamdaş, Sinonim, Eş Anlamlı
- Çalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpık; Verev Kesilmiş; Yan Yan Giden
- Tektük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Az
- İstelagtit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarkıt
- Resmetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çizmek, İşlemek
- Mezun Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak
- Bahtiyarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutluluk
- Mücrim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suçlu
- Kategorik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık, Kesin, Kesinlikle
- Faik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üstün, Yüksek
- Bando kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mızıka, Takım, Topluluk
- Savtî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sesli
- Aksatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarsmak
- Güçsüzleştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüketmek
- Mefruşat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döşeme, Döşemelik
- İnhiraf Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sapmak
- Cemaziyelevvel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçmiş
- Müezzin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezancı
- İvaz Etme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkame
- Yazıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazar, Yazman, Kâtip
- Makbul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beğenilen, Geçer, Geçerli, Hoşa Giden, Hoş Karşılanan, Beğenik
- Bildirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haber Vermek, Anlatma, İfade, Bilgi Vermek, Anlatmak, İfade Etmek, Aktarmak, Beyan Etmek, Getirmek, Lütfetmek, Vermek, Yayımlamak
- Hayme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asmalık
- Hatta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üstelik, Bile, Dahi, Velev, Hem
- Militarist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süerselci
- Boğuntu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Vurgunculuk, İntikar, Solunum Zorluğu
- İkaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyarı, Uyarma, İhtar, Tembih, Haberdarlık, Dikkat Çekme
- Kaldırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Aşırmak, Atamak, Çalmak, Çekmek, Feshetmek, Katlanmak, Lağvetmek, Saklamak, Sıyırmak, Taşımak, Tayin Etmek, Toplamak, Yakışmak
- Tutulmuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müptela
- Nine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Babaanne, Büyük Anne, Büyükanne, Ebe, Nene
- Gazete kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sütun
- Kanıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanaat
- Pak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temiz, Veli, Parlak
- Allah'a Ismarladık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoşça Kal, Hüdahafız, Selamat Kalın
- Cömert kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eli Açık, Verimli, Akı
- Şekilci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçimci, Ek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü