Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Balans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denge, Muvazene
- Yıldırımsavar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paratoner
- Tevellüt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğma, Doğum
- Seyirci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzleyici, Temaşabin, Temaşacı
- Aziz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ermiş, Eren, Sevgili, Sayılan, Kutsal, Değerli, Gözde, Şirin
- Kumarhane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dükkân
- Tıpkısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özdeşi, Aynı, Örnek
- Büyükanne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nine, Nene
- Sırat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yol, Keçi Yolu
- Topuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ökçe
- İçkili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarhoş
- Sıkılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bunalmak, Utanmak
- Tan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şafak
- İce Tea kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buzlu Çay
- Müsennem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümsek
- Kokmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koklamak, Kokuşmak
- Pranga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bukağı, Kandal, Zincir
- Mürgülemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuklamak
- İç Oğlanı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Celep
- Gestalt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçim, Boy, Durum, Yapı
- Haneli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konutlu
- Ölümsek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölümcül
- Fingir Fingir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oynak
- Sinirlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asabileşmek, Kızmak, Köpürmek, Öfkelenmek, Feveran Etmek
- Kıymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğramak, Esirgememek, Zulmetmek
- Kötücülük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hıyanet, İhanet
- Ağrıtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acıtmak
- Koşum Takımı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşum
- Nazariye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuram
- Tatbikat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygulama, Deneştirme
- Hizmetçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uşak
- Payapay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksiksiz, Tastamam
- Bilim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi, İlim, Marifet
- Yuvarlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devirmek
- Toplamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derlemek, Dermek, Düzeltmek, Kaldırmak
- Gaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pot, Yersiz Hareket, Yersiz İş, Falso
- İrşat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyarmak
- Civar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yöre, Havali, Mahal, Etraf, Ön, Yakın Yer
- Kasap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hunhar
- Ehliyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeterlik, Yetenek, Kabiliyet, Sürücülük Vesikası, Uzluk, Yetki
- Sembol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayrak, Remiz, Simge
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü