Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Balkon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezinti, Hayat
- Aşılamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etkilemek
- Garet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yağma
- Bitmeme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devam
- Devlet Evi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lojman
- Konumluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevzi
- Veronika kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tavşan Otu
- İlk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birinci, Evvelki, Önceki, Evvel, Ön
- Susmalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hakkısükut, Sus Payı
- Döyeçlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pataklamak
- Fikren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zihnen
- Şahap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akan Yıldız, Ağma
- Göz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakış, Bölüm, Çekmece, Delik, Görüş, Hane, Kaynak, Nazar, Oda, Ayn
- Zemheri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karakış
- Eko kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yankı
- İhmal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşalma, Savsaklama, Dikkatsizlik, İtinasızlık, Lakayıtlık, Önem Vermeme
- Huysuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksi, Çakal, Geçimsiz, Suratsız, Şirret, Ters, Yaman, Yolagitmez
- Odunsu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İri, Kaba
- Buruşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tiksinmek
- Zakkum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağı Ağacı, Ağı Çiçeği
- Arz Derecesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Enlem
- Düzenli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Disiplinli, Düzgün, Tertipli, Derli Toplu, Kararlı, Manzum, Mazbut, Muntazam, Yerli Yerinde
- Patates kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kumpir
- Darlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yokluk, Yoksulluk
- Kurada kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cılız
- Diyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Grev, Perhiz, Rejim
- Dizmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mürettip
- Muhterem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hürmetli, Saygıdeğer, Sayın
- Yiyecek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azık, Gıda, Rızık, Taam, Kayıt, Mekulat
- Kepaze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Gülünç, Rezil, Utanmaz, Değersiz
- Sesteş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş Sesli
- Şirret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edepsiz, Geçimsiz, Huysuz, Yaygaracı, Kavgacı
- Afişlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göstermek, Nitelemek
- Meşveret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Danışım
- Makule kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çeşit, Takım
- Entegre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümleşik, Bütünleşik
- Habaset kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçaklık
- Yapımcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Prodüktör
- Limanlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakinleşmek, Yatışmak
- Yüğrük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevik, Güçlü
- Taun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Veba
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü