Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Endam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boy, Pos, Kesim, Boşum, Vücut, Beden
- Baştanımazlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anarşizm
- Menteşe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Reze
- Sümüklü Böcek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlbiz
- Güzgü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayna
- Saçakbulut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ak Bulut, Sirrus
- Kolay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asan, Basit, Hafif, Emeksiz, Zahmetsiz
- Jeotermal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerısıl
- Duraksama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tereddüt
- Çarliston kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnce, Uzun
- Tapmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlanmak, Bulmak
- Pens kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pense
- Kazulet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kocaman
- Düşünme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hatır, Tefekkür
- Yaşama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Can
- Sağlıklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıhhatli, Dimdik, Doğru, Esen, Gerçek, Güvenilir, İyi, Sağlam
- Kurtuluş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halas, Selamet, Necat
- Güzel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğru, Hoş, İyi, Kalburüstü, Kıvrak, Körpe, Leziz, Yakışıklı, Etkileyici, Biçimli, Gösterişli
- Ağır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kiloca Fazla, Değerli, Güç, Yüklü, Yavaş, Yoğun, Ağırbaşlı, Alçak, Ciddi, Çetin, Dokunaklı, Gösterişli, Güç, Kırıcı, Korkulu, Oturaklı, Tehlikeli, Vahim, Veznin
- Dumanlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışmak
- Mahdudiyetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Münhasır
- Mükellefiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yükümlülük
- Alçak Gönüllü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütevazı, Tevazulu, Tevazukâr
- Gönlünü Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönlünü Almak, Razı Salmak
- Dize kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mısra
- Denizköpüğü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lüle Taşı
- Yaprak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Varak
- Laf Ebesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşkan
- Salahiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetki
- Etkime kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tesir
- Fikri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünsel
- Rey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünce, Fikir, Görüş, Karar, Oy, Ses
- Tırıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parasız, Züğürt
- Çalışkan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hamarat, Becerikli, İşgüzarlık, Aktif, Faal
- Lirizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çoşkunluk
- Aguş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kucak
- Had kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derece, Kota, Sınır, Terim, Uç
- Tevellüt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğma, Doğum
- Teâlâ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüce
- Bedihi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belli, Bayık, Besbelli, Apaçık
- Şetim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sövme, Sövgü
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü