Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Beğenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoşlanmak, Tasvip Etmek, Onaylamak, Kabul Etmek, Uygun Görmek, Açmak, Alkışlamak, Bitmek, Tutmak
- Mükellefiyetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yükümlü
- Sinonim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş Anlamlı, Anlamdaş, Müteradif
- Ateşlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutuşturmak, Kışkırtmak, Yakmak
- Usturuplu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dakik, Dürüst, Münasip, Uygun, Ustalıklı
- Tezvirat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Böhtan, İftira
- Eflak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gökler
- Seyrüsefer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gidişgeliş, Katnav, Trafik
- Dâhil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İç, İçeri, İçinde
- Funda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalılık, Süpürge Otu
- Alev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalaz, Yalım, Alaz, Kıvılcım, Şule, Yalın
- Taksim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölüştürme, Bölme
- Hak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adalet, Doğru, Doğruluk, Gerçek, Hukuk, Kazanç, Kazı, Pay, Tüze
- Bildirge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beyanname
- Nedamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pişmanlık, Yerinme
- Koruyuculuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Himaye
- Ekspansiyonist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayılımcı
- İdadiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lise
- Tümü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hepsi
- Vuruşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müsademe, Dövüş
- Stepne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yedek Teker
- Tasa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünce, Efkâr, Endişe, Gam, Kaygı, Keder, Merak, Üzüntü
- İçtenlikli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçten, Samimi
- İlişkilendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vurmak
- Kart kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşlı, İhtiyar, Bayat, Kartpostal, Köhne
- Teneffüs Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşamak
- Botanik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitkibilim, Nebatat
- Enselemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakalamak, Tutmak
- Sırf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalnız, Salt, Tamamıyla, Büsbütün, Ancak, Baştan Aşağıya Kadar
- Resi Bey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkan
- İcbar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorlama
- Şayi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaygın
- İncelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tetkik Etmek, Tekşirmek, Araştırmak, Bakmak, Eşmek, Gözlemek, İzlemek, Karıştırmak, Kaşımak
- Asıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerçek, Kök, Öz Kendisi, Kaynak, Köken, Çıkak, Gerçeklik, Doğruluk, En Çok, Başlıca, Ana, Cevher, Cins, Esas, Hakikat, Hamur, Mahiyet, Nesep, Özgün, Soy, Temel, Üs
- Gökçül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Semavi, Mavice, Mavimsi
- Gram kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağram
- Yüzüyola kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uslu, Uysal
- Fındıkkıran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşveli, Şuh, Baştan Çıkarıcı Kadın
- Bir Örnek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeknesak
- Parça Parça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lime Lime, Paramparça
- Silahçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pusatçı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü