Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kart kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşlı, İhtiyar, Bayat, Kartpostal, Köhne
- Gardiyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kolcu
- Sarıkız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esrar, İnek
- İşgal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engelleme, Oyalama; Tutma, Kaplama, Eli Altına Alma
- Raddelerinde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sularında
- Sığınma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İltica
- Kürtün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Palan
- Komisyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnceleme Kurulu, Alt Kurul, Encümen, Komite; Simsariye
- Hakiki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerçek, Gerçeksel, Sahici
- Bağırtı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çığlık, Yaygara
- Kolesterol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödyağı
- Alaycı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müstehzi
- Bilemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keskinleştirmek
- Rest Çekmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meydan Okumak, Son Sözü Söylemek
- Dayalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanmış Olan; İlgili, Dair, Müstenit, Mebni
- Meze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çerez, Kuruyemiş, Alay, Eğlence
- Andız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Servi
- Mavera kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öte
- Bükülmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğilmek, Katlanmak, Yönelmek
- Vahşi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yabani, Yabanıl, Yaban, Yamyam, İlkel
- Âmâ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görme Engelli, Kör
- Taç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yan
- Yalıtıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalıtkan
- Islakkarga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekingen, Ürkek
- Mahdut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınırlı, Az, Basit, Dar, Kısıtlı, Sayılı, Çevrilmiş, Az Sayıda
- Hatırlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anımsanmak
- Birleşmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mürekkep
- Açığa Vurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dökmek, İfşa Etmek
- Hâkim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baskın, Egemen, İdare Eden, Söz Geçiren
- Terennüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Irlama, Ötme, Şakıma
- Klan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boy
- Afra Tafra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalım, Çalımla, Fiyakayla, Gösterişle
- Takviye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlamlaştırma, Destek, Pekiştirme, Kuvvetlendirme, Berkitme, Güçlendirme
- Temizleyici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arıtıcı
- Bakımlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mamur, Eskimemiş, Yıpranmamış, Bayındır
- Izrar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zarar Verme, Zarara Sokma
- Mülahham kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şişman
- Ayın On Dördü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolunay
- Gergi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Perde
- Beyazlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağarmak
- Sterilizasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arıtma
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü