Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Komplike kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışık, Çatak, Karmaşık
- Zihniyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlayış, Kafa, Düşünme Yolu, Düşünce Biçimi
- Obsesyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takınç
- Müslim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müslüman
- Vuruşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpışmak, Savaşmak, Dövüşmek
- Zeyil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ek, Katkı, Ulama
- Canip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yan, Yön, Taraf, Cihet
- Oylaşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müzakere
- Mihver kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dingil, Eksen, Önemli
- Melankoli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hüzün, Kara Sevda
- Tamirat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onarım
- Geciktirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savsaklamak
- Emrivaki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oldubitti, Olut
- Meşgul Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakmak, Otlamak, Uğraşmak
- Vahim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tehlikeli, Ağır, Ciddi, Korkulu
- Taş Yürekli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız
- Kavurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızartmak, Kurutmak, Mahvetmek, Yakmak, Yok Etmek
- Ali Tahsil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lisans, Yükseköğretim
- Aral kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takımada, Sıradağ, Ada, Cezire
- Yitik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayıp, Zayi
- Kişisel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şahsi
- Ultraviyole kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Morötesi
- Hande kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gülme, Gülüş
- Patronaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönetim
- Baraj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bent, Büğet
- Obaştanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahur
- Paratoner kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıldırımlık, Yıldırım Savan
- Argaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atkı
- Diyesin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Her Hâlde
- Günahsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arı, Masum
- Nazenin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Narin, İnce
- Yakınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağlamak, Koymak, Sızlamak, Sızlanmak, Şikayet Etmek
- Zevahir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görünüm, Görünüş
- Kolaylık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kolay
- Alavere Dalavere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hile
- Ödeme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İfa, Tediye
- Taammüden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasten, Bile Bile, Tasarlayarak, Bilerek, İsteyerek
- Tabütüvan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güç, Kuvvet, Takat
- Pırtlak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Patlak
- Devasa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrice, Dev Gibi, Çok Büyük
- Kaplama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstila, Şümul
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü