Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Berduş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başıboş, Serseri, Bozuk, Pis
- Emniyetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güvenliksiz
- Kesik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısa
- Altın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değerli, Kızıl, Zer
- Efsunlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okuyup Üflemek, Büyülemek, Büyü Yapmak
- Koruma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Himaye, Muhafaza, Müdafaa, Vikaye
- Köşegen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kutur, Diyagonal
- Bani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurucu, Yapan
- Mümasil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benzer
- Saklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhafaza Etmek, Örtbas Etmek, Gizlemek, Saklı Tutmak, Alıkoymak, Ayırmak, Bırakmak, Esirgemek, Gizletmek, Kaldırmak, Korumak, Örtmek, Tutmak
- Kandırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aldatmak, Ayarlamak, İkna Etmek
- Hor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Aşağı, Önemsiz
- Minkale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İletki
- Revaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değerlilik, Sürüm, Geçerlik
- Uykulu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahmur
- Şapka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasket, Kep, Başlık
- Dindirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gidermek
- Kalkışma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girişmek, İsyan, Ayaklanma, Kıyam
- Çevrilme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devrim
- Esrar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sırlar, Gizler; Duman, Keyif, Maden, Mal, Ot, Uyarıcı, Sarhoş Edici, Uyuşturucu Zehir
- Münteha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Son
- Tutak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabza, Rehine, Tutacak, Sap
- İlga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lağvetmek
- Skeç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyuncuk, Küçük Oyun
- Yardımcı Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Desteklemek
- Sedir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Divan, Taht, Kerevet, Dağ Servisi, Katran Ağacı
- Utanmaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arsız, Kepaze, Pişkin, Yüzsüz, Sıkılmaz
- Sakır Sakır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürekli
- Oluşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meydana Gelmek, Başlamak, Çıkmak, Peyda Olmak, Teşekkül Etmek, Tekevvün Etmek
- Küçümseme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alay
- Uzun Hayvan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yılan
- Zaviye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açı, Köşe, Küçük Tekke, Bucak
- Heba Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşa Gitmek
- Galeyan Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Coşmak, Kaynamak
- Zenci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Siyahî, Kara Derili
- Diş Kamaştırıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buruk
- Yepyeni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görülmemiş
- Otoriter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetkeci
- Muvafakat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onaylama, Onama
- Berbat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötü, Pis, Fena, Bozuk, Çirkin, Beğenilmeyen, Darmadağın, Bakımsız, Perişan, Viran, Döküntü
- Paralıca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zengin
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü