Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Zanaat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pişe, Sanat, Sınaat
- Hümayun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kutlu, Mutlu
- Keçilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnatçılık
- Halka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kangal
- Daimi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürekli, Devamlı, Temelli, Kalıcı, Baki, Gedikli
- Anlatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklamak, Aydınlatmak, Açmak, Yorumlamak Açımlamak, Tafsil Etmek, İfade Etmek, Beyan Etmek, Göstermek, İzah Etmek, Nakletmek, Söylemek
- Haydamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Defetmek, Kovmak
- Pansuman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sargı, Sarık
- Yönetmelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Talimat
- Biçem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üslup
- Silahlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pusatlanmak
- Lain kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Melun, Lanetlenmiş
- İntiba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzlenim
- Modülasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişim
- Tekrar Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yinelemek
- Mühlet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mehil, Vade, Önel
- Cumhuriyet Altını kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cumhuriyet
- Gözgü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayna
- Yeğin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baskın, İyi, Katı, Üstün, Zorlu, Şiddetli
- Gülmeyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ciddi
- Biz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tığ
- Eko kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yankı
- Meyus Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzmek
- Öd kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Safra
- Temel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ana, Anayasa, Asıl, Baş, Çizgi, Esas, Gerçek, Kök, Omurga, Özül, Taban, Üs, Zemin, Başlıca, Baz
- Bozyel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lodos
- Kılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyafet, Eşkâl, Giyim, Üst Baş, Kisve
- Düğü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pirinç
- Nişancı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Antlaşma
- Bilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğrenmek, Anlamak, Çakmak, Hatırlamak, İnanmak, Paykamak, Sanmak, Saymak, Tanımak
- Gözetmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözcü
- Plato kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzlük, Yayla
- Redüktör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İndirgeç
- Rencide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalbi Kırılmış, İncinmiş
- Aşiret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oymak, Uruk, Boy, El, Tayfa
- Kasti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasten
- Observasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözlem
- Estağfurullah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aman Efendim, Rica Ederim, Öyle Söylemeyin, Utandırıyorsunuz Efendim
- Mahremiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizlilik, Mahfilik
- Turuncu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Narenci
- İnikâs Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yankılanmak, Yansımak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü