Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Cilt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deri, Kap, Ten
- Cebretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorlamak
- Akilâne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıllıca
- Ocak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aile, Ev, Kucak, Soy, Şömine, Fırın
- Oldubitti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emrivaki, Olupbitti, Olut
- Murat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amaç, Dilek, Erek, Gaye, İstek
- Mebusluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Milletvekilliği
- Sur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engel, Duvar, Hasar, Talih, Uğur, Şans, Kale Duvarı
- Güpür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kumaş
- Öncelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lanse Etmek, Takdim Etmek
- Hasar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sur, Zarar, Ziyan
- Uyuşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutabakat, Anlaşma, İttifak
- Feyiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verimlilik, Bereket, Mutluluk, Gürlük, Ongunluk
- Sehpa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Darağacı
- Felaket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkım, Bela, Afet, Kaza, Ateş
- Tarımsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zirai
- Forma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçim, Şekil
- Desteklemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beslemek, Kömek Etmek, Vurmak, Yardımcı Olmak, Müzaheret Etmek
- Gerekmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lazım Olmak, İcap Etmek
- Üfürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esmek, Üflemek
- Unvan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adres, San, Başlık
- Zorunluluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mecburiyet, Zorunluk, Zorunlu Olma, Mecburluk, Mecburilik, Zaruret, Iztırar, Zarurilik
- Sel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşkın Su, Baskın, Yığın
- Savul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Destur, Varda, Çekil, Dokunmasın
- Bugünlerde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçende
- Taharrüş Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrkilmek
- Oturak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötürüm, Ördek, Taban, Yerleşik, Lazımlık, Mütekait, İskemle
- Bağlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düğümlemek, Söz Almak, Takmak, Cezbetmek, Tamamlamak, Tutmak, Tutturmak, Yok Etmek
- Lalüebkem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilsiz
- Fal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Remil, Bili, Kehanet
- Teshin Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Isıtmak
- Çatı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bina, Dam, Kurgu
- Doku kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nesiç
- Nezaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözetme, Gözaltı, Bakanlık, Kontrol, Murakabe, Bakma, Görü, Manzara
- Ağababa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dede, Ata
- Hırlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mırıldamak
- Fantastik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşlemsel, Düşsel, Hayal Ürünü, Hayali
- Telaffuz Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylemek
- Kabadayı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yılmaz, Korkusuz, Babayiğit, Külhanbeyi, Dayı, Efe, Koçu, Yürekli
- İhtişam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görkem, Haşmet, Büyüklük, Göz Alıcılık, Gösterişlilik
- Emektaşlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İş Birliği, Teşrikimesai
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü