Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Cke ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Döşeme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mefruşat, Taban, Zemin
- Sürmedan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürmelik
- Sergilemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşhir Etmek, Nümayiş Ettirmek, Sergiye Koymak
- Uğraştırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşgal
- Hesap Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünmek, Hesaplamak, Tartmak, Tasarlamak
- Koyuvermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koymak, Salmak
- Ufunet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pis Koku, Yangı, Cerahat, İrin
- Radyoaktif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işın Etkin
- İhsanıhümayun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödül, Rütbe
- Çelişme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tenakuz
- Encam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelecek, Akıbet, Son, İşin Sonu
- Sabitleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tespit
- Önel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mehil, Mühlet
- Militan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaşkan
- Ayrı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Irak, Yalnız, Tek, Tek Başına, Benzemeyen, Başka Türlü, Başka
- İstismar Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşletmek, Kullanmak, Sömürmek
- Harami kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşkıya, Haydut, Hırsız, Kuldur, Yolkesen
- Çolpa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beceriksiz, Hünersiz, Acemi
- Başlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalın, Serlevha
- Ayakkabı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kundura, Pabuç, Başmak
- Durum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pozisyon, Boyut, Gidiş, Hal, Hâl, Hatır, Hava, Hesap, Kalıp, Keyfiyet, Konum, Manzara, Mevki, Tavır, Vaziyet, Yağday, Yer, Davranış, Halütavır
- Lezzetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Leziz
- Tatlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Leziz, Şirin, Şirniyat, Yumuşak
- Çaçaron kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geveze, Çenesi Düşük, Boşboğaz
- Yağma Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yağmalamak
- Tutaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takışmak
- Öteri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğreti, Geçici
- Kıraç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çorak
- Döl Yatağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karın, Rahim
- Kervankıran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çulpan
- Atmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fırlatmak, Yollamak, Ertelemek, Örtmek, Koymak, Çatlamak, Yırtılmak, Götürmek, Söylemek, Alışmak, Çalmak, Çarpmak, Çekmek, Çıkarmak, Göndermek, Kovmak, Solmak, Uzatmak
- Hırlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mırıldamak
- Kavuştak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nakarat
- Seyyah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezmen, Gezgin, Turist
- Mahlut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışım, Katışık
- Transformasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönüşüm
- Edepsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şirret, Terbiyesiz, Sıkılmaz, Ahlaksız, Densiz
- İhracat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dış satım
- Cılk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cıvık
- Töz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asıl, Cevher, Kök, Temel
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü