Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Durum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pozisyon, Boyut, Gidiş, Hal, Hâl, Hatır, Hava, Hesap, Kalıp, Keyfiyet, Konum, Manzara, Mevki, Tavır, Vaziyet, Yağday, Yer, Davranış, Halütavır
- Çatal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıç, Çengel, Haça, Yol Ayrıcı
- Müdire kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönetici
- Sessiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durgun, Sakin, Sakit, Samit, Suskun, Tek, Ünsüz, Yumuşak
- Kılgı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tatbik, Ameliyat, Pratik
- Şahadet Parmağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşaret Parmağı
- Muktedir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erkli, İktidarlı
- Sühunet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıcaklık
- Azar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paylama
- Isıtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızdırmak
- Sığınak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Melce
- Kocabaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyükbaş
- Muhazara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ders
- Serdengeçti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fedai
- Yakıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etkili, Dokunaklı, Yakan
- Canciğer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçten, Çok Yakın, Sıkı Fıkı, Pek İçten
- Yelletke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fan, Vantilatör
- Erke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işık, Kudret, Enerji
- Yolak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Patika
- Sabretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanmak, Hazmetmek, Katlanmak
- Cani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız, Gaddar, Katil, Kıyaç
- Makale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazı
- Kerevet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seki, Sedir
- Melahatli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şirin
- Sonuç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıbet, Geri, Meyve, Netice, Öz, Özet, Skor
- Tapalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıkaçlı
- Müziklendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süslemek
- Sağınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Darıkmak, Özlemek
- Otlatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Otarmak
- Hattıhareket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranış, Tutum
- Manca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yiyinti, Yiyecek
- Körüklemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kışkırtmak, Pompalamak, Tahrik Etmek, Teşvik Etmek
- Periferi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevre, Kıyı, Uç
- Porte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değer, Önem
- Mühimsemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önemsemek
- Açlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıtlık, Yoksulluk
- Yılgınlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tükenmek
- Kavmi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Budunsal
- Maruf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilinen, Belli, Meşhur
- Teolog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinbilimci
- Gerelti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engel, Perde
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü