Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Dembedem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arasıra, Zaman zaman
- Anılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hatırlanmak, Yâd Edilmek
- Gübür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çöp, Süprüntü
- Ana-Baba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ebeveyn
- İhsan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Armağan, Lütuf, Nimet, İnayet, Bağışlama, Kayra, Atıfet, Bağış, İyilik
- Lama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deve
- Viyadük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşıt, Kuru Köprü
- Ebediyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sonsuzluk, Bengilik
- Gacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dost, Kadın, Metres, Sevgili
- Şom kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğursuz
- Bağımsızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstiklal, Özgürlük, Hürriyet
- Sağın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğru, Sahih
- Kanıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanaat
- Zifos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Yararsız
- Primitif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkel
- Tabaka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katman, Derece, Kat, Tütünlük, Kesim, Topluluk, Sınıf
- Caduger kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cadı
- Ada kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cezire, Aral, Simek
- Niçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaç
- Gazete kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sütun
- Ölüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Son, Vefat
- Kâffesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hepsi
- Acer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeni, Taze
- Yetke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuvvet, Velayet, Otorite, Sulta
- Kâkül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Perçem
- Erendiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Jüpiter, Müşteri
- İnan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İman, İtikat
- İtiraz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşı Durma, Karşı Çıkma, Karşı Söyleme
- Sefirikebir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyükelçi
- Zeybek Havası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zeybek
- Belen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayır, Bel, Tepe
- Tekrarlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mükerrer
- Yüklem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haber, Mahmul
- Medarımaişet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İş
- Alacakarga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saksağan
- Demagog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halk Avcısı, Halk Dalkavuğu
- Azaltma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısıntı
- Bozmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakatlamak, Kırmak, Kötüleştirmek, Bozukluk Yapmak, Ufak Hâle Getirmek, Feshetmek, Hasat Toplamak, Becermek, Bırakmak, Bozdurmak, Haklamak, Yenmek, Yıkmak
- İştiyak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arzu, Göresime, Özleme
- Leopar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Böbür, Pars
- Haberdarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtar, İkaz, Uyarı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü