Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Deneyim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tecrübe
- Mest kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarhoş, Kendinden Geçmiş
- Kızgın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Hırslı, Sert
- İçermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Havi Olmak, İhtiva Etmek
- Gelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akmak, Başlamak, Buyurmak, Çıkmak, Dayanmak, Doğmak, Getirmek, İzlemek, Katılmak, Takip Etmek, Türemek, Ulaşmak, Uymak, Varmak, Yönelmek
- Yaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ferace
- Serili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayılmış, Serilmiş
- Vahşi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yabani, Yabanıl, Yaban, Yamyam, İlkel
- Has kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahsus, Özgü, Saf, Katışıksız, En İyi Cinsten
- Hanuman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ocak
- Süblime kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksülümen
- Günülemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıskanmak
- Bel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşaret
- Dermansızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçsüzlük, Zafiyet
- Sırnaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekşimek, Kır Sakız Olmak
- İnfaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yürütme, Yerine Getirme, Uygulama
- Anahtarcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çilingir
- Koşturmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabalamak, Uğraşmak
- Neşter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bisturi
- Yapımevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmalathane
- Kolonizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sömürgecilik
- Organize Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örgütlemek
- Tosun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buruk
- Müfret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tek, Bireysel, Teklik
- Verilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak
- Tendürüst kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinç, Sağlam
- Ara Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durmak
- Buzulkuşu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diuca Speculifera
- Önel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mehil, Mühlet
- Baldırı Çıplak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşsiz, Serseri, Şirret
- Efendi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terbiyeli, Ağırbaşlı, Kibar, Saygılı, Bey, Koca, Nazik, Çelebi, Sözü Ve Kılığı Yerinde, Saygıdeğer, İnce
- Kaytaban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başıboş
- Çatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşmak, Erişmek, Hücum Etmek, Karşılaşmak, Rastlamak, Ulaşmak, Vasıl Olmak
- Sekte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durma, Durgu, Bozukluk, Duruş, Felç, Ket, Kesintiye Uğrama, Kesilme
- Işılak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parıltı
- Baki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölümsüz, Kalıcı, Kalımlı, Kalan, Sürekli, Daimi, Öteki
- Öbür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başka, Diğer, Öteki, Özge
- Ölçülülük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtidal, Ölçülü
- Veladet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğum, Doğma, Doğuş
- Değnekçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kahya
- Tasarruf Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artırmak, Tutmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü