Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Efendi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terbiyeli, Ağırbaşlı, Kibar, Saygılı, Bey, Koca, Nazik, Çelebi, Sözü Ve Kılığı Yerinde, Saygıdeğer, İnce
- Çevren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ufuk, Göz Erimi
- Sağduyu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aklıselim
- Benzer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Benzeri, Müşabih, Mümasil, Dublör, Benzeşim, Bir, Emsal, Kabil, Misal, Nüsha
- Şarlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şarıldamak
- Baş Başa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birlikte
- İş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışveriş, Amel, Davranış, Emek, Eylem, Fiil, Hizmet, İşlem, Kâr, Konu, Maslahat, Mesai, Mesele, Meslek, Nöbet, Sorun, Teamül, Uğraş, Yürürlük
- Kulluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karakol
- Sevimsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Antipatik, İtici
- Bağımsızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstiklal, Özgürlük, Hürriyet
- Hak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adalet, Doğru, Doğruluk, Gerçek, Hukuk, Kazanç, Kazı, Pay, Tüze
- Hışıldamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haşırdamak
- Öğüt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ders, Nasihat
- Havai kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Değersiz, Uçarı, Uçan, Hoppa
- Yabanıllık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vahşet
- Müfrit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşın, Aşırı, İfratçı
- Evetlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onaylamak
- Tahdidat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınırlamalar, Kısıntılar
- Acılaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımak, Turşulaşmak, Tüntleşmek
- Mensubiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlişkinlik, Üyelik, İlinti, Çatkınlık, Yakınlık
- Ebemkuşağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gökkuşağı, Yağmurkuşağı
- Mürebbi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitici, Eğitmen, Dadı
- Çökmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkılmak, Oturuvermek, Basmak, Batmak, Çömelmek, Çürümek, Göçmek
- Gram kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağram
- Nesir Kafiyesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seci
- Sıkışık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoğun
- Lokmanruhu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eter
- Papak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalpak, Külah
- Abi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağabey, Aka
- Lüzumlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerek, Gerekli, Lazım
- Alçakboylu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bodur
- Yakalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Belirlemek, Paketlemek, Tutmak, Derdest Etmek, Durdurmak
- İkiyüzlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mürai, Riyakâr
- Volkanik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanardağsal, Püskürük
- Eğitim Bilimi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitim, Pedagoji
- İstiklal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağımsızlık
- Vesaire kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkaları, Ve Benzerleri
- Çapaçul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kılıksız, Hırpani, Pasaklı
- Balya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deng
- Bitiren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüketici
- Pıçapıç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fiskos
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü