Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Suna kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erkek Ördek
- Yarıçap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nısıf Kutur
- Armağan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hediye, Mükâfat, Ödül, Bağış, İhsan, Yadigâr
- Kavzamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkı Tutmak, Kavramak, Korumak, Muhafaza Etmek, Tanzim Etmek
- Çalışmamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durmak, Yatmak
- Kır Sakız Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sırnaşmak
- Göden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşkembe
- Bilgisiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acemi, Boş, Cahil, Kabak, Nadan, Yavan, Yayan
- Yanardöner kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alıştım Yandım, Janjan
- Kahpecik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oynak
- İçre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahrem
- Tul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boylam
- Vatani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yurtsal
- Kimyacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nesnebilimci
- Marangoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dülger
- Muadil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşit, Dengeşik, Denk, Eşdeğer
- Günçiçeği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayçiçeği, Güne-Bakan, Gündöndü
- Resimlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Albüm
- Mirat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayna
- Saldırı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atak, Hücum, Taarruz, Tecavüz
- Kılükal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dedikodu, Söylenti
- Söyleşi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasbihal, Musahabe, Sohbet
- Rantabl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Getirimli, Verimli, Kazançlı
- Direkt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğrudan, Birbaşa, Düz, Duraksız, Doğruca, Dolaysız, Aracısız
- Daimi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürekli, Devamlı, Temelli, Kalıcı, Baki, Gedikli
- Laçın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Laçın
- Testis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşak, Erbezi, Torba
- Platonizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Platonculuk
- Beceri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetenek, Ustalık, Maharet
- Şecere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soyağacı
- Termin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terim, Randevu
- Paydaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hissedar
- Gönenç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bolluk, Refah, Rahatlık Ve Varlık İçinde Yaşama
- Fizibilite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapılabilirlik
- Belemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulamak
- Kabir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sin, Mezar, Gömüt
- Ergen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bekâr
- Işıklanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aydınlanmak
- Atak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevik, Hareketli, Girişken, Cüretkâr, Geveze, Atılım, Saldırı, Saldırış, Hücum, Hamle, Akın, Yiğit
- Kadimî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürekli
- Zinet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bezek, Süs, Ziynet
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü