Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Derin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dip, Koyu, Yoğun
- Zaaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçsüzlük, Düşkünlük, Zayıflık, Dayanamama
- Ebabil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağ Kırlangıcı
- Mütebessim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güleç, Gülümseyen
- Huzur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinçlik, Karşı, Kat, Keyif, Makam, Ön, Rahat, Rahatlık, Sükûnet, Yamaç, Yan, Dirlik, Baş Dinçliği, Gönül Rahatlığı
- Tecimen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tacir, Tüccar
- Gam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keder, Çile, Gam, Hüzün, Kasvet, Kaygı, Tasa, Teessür, Üzüntü
- Duymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hissetmek, İşitmek, Sezmek, Taşımak, Tatmak, Yaşamak
- Papuççu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayakkabıcı
- Üçüncül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sülasi
- Ocumak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekinmek, Ürkmek
- Tümsekli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dışbükey, Kabarık
- Bermutat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışılagelen Biçimde, Her Zaman Olduğu Gibi
- Mukallit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yansıcı, Taklitçi
- Keşifçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulgucu
- Kazanılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelmek
- Demlendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demlemek
- Önce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evvel, Evvela, Evvelce, İlkin, Peşin
- Apaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avuç
- Savaşçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muharip, Cengâver
- Manda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Camış, Su Sığırı
- Boşboğaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çaçaron, Çenebaz, Farfara, Geveze
- Bağışık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muaf
- Sayma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ad, Telakki
- Nazire kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılık, Söz
- Çimme Tumanı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mayo
- Sevinç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayram, Ferah, Kıvanç, Mutluluk, Neşe, Şenlik, Şevk, Coşku
- Zeamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tımar
- Telef Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahvetmek
- Kademe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşama, Basamak, Derece, Pille
- Tıkır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Para
- Akit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağıt, Mukavele, Sözleşme, Kontrat, Nikâh
- Jurnalci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gammaz, Muhbir, Fitleyici
- Daima kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürekli, Devamlı, Her Zaman, Hemişe, Hep, Vızır Vızır, Her Vakit, Sürekli Olarak
- Müşkül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçlük, Zorluk, Zor, Çetin, Güç, Engel
- Cefa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eziyet, Sıkıntı, Azap, Eza, Zulüm, Üzgü, Eza
- Vesair kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diğer
- Maceraperest kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serüvenci
- Büyücü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sihirbaz
- Güllü Kelem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karnabahar
- Feyiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verimlilik, Bereket, Mutluluk, Gürlük, Ongunluk
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü