Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Dingin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durgun, Sakin, Yorgun, Kımıldamayan, Mecalsiz
- Leksikografi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözlükbilim
- Mahmur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşuk, Baygın, Uykulu, Uyku Sersemi, Üzgün, Dalgın Bakışlı
- Pat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yassı, Basık
- Şahadet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanıklık, Şahitlik, Şehitlik, Kutsal Ölüm
- Farklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başka, Değişik
- Velespit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bisiklet
- Sabuklama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hezeyan
- Kozmogoni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evrenbilim
- Ötmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şakımak
- Kırıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırık
- Âdemoğlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnsanoğlu, Kişioğlu, İnsan
- Ece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzel Kadın, Kraliçe
- Hariç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dış, Dışarı, Müstesna, Dahil Değil
- Dişi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekici, Kadın, Şuh, Verimli
- Acınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayıflanmak
- Genişletme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşmil
- İntiba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzlenim
- Slogan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uran, Savsöz, Şiar, Propaganda Sözü
- Yok kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilakis, Değil, Yasak
- Girintisiz Çıkıntısız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzgün
- Kasıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erek, Amaç, İstek, Komplo, Maksat, Kötü Niyet
- Viyadük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşıt, Kuru Köprü
- Zılgıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkışma, Azarlama
- Katetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölmek, Kesmek
- Neşvünema kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelişme
- Çımkırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pislemek
- Sırtık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pişkin
- Emektaşlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İş Birliği, Teşrikimesai
- Ölü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cenaze, Müteveffa, Mevta, Cansız, Leş, Sönük, Güçsüz, Mefta, Naaş
- Oksit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pas
- Kaçıncı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Niçenci
- Fıslamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fısıldamak
- Verim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bereket, Semere, Mahsul, Randıman, Mahsuldarlık, Mahsul
- Çamaçar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İster İstemez
- Hitabet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşma
- Sempati kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevimlilik, Sıcaklık, Cana Yakınlık, Sıcakkanlılık, Sevgiye Anıklık, Duygudaşlık
- Huysuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksi, Çakal, Geçimsiz, Suratsız, Şirret, Ters, Yaman, Yolagitmez
- Sinirli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asabi, Huysuz, Gergin
- Narenciye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Turunçgiller
- Tavış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ses, Ün
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü