Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Dilbilgisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gramer
- Sağtöre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahlak
- Hükümet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakanlar Kurulu, Kabine
- İsnat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yükleme, İftira, Atfetme, Üstüne Atma, Yastama
- Uğraş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cenk, İş, Meslek, Meşguliyet, Mücadele
- Yötelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öksürmek
- Doğallıkla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tabii
- Hasta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sayrı, Kesel, Parasız, Pestil, Rahatsız, Züğürt
- Sual kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soru
- Hattıhareket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranış, Tutum
- Mektepli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okullu, Öğrenci
- Parçalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölmek, Kesmek, Paralamak, Sındırmak
- Guatr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Guşa, Cedre
- Kıvırcık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ondüle, Kıvrık, Dalgalı, Cingelek, Kıvırcık marul, Kıvırcık Koyun
- Temrin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bacanma
- Çıtkırıldım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değmedüşer, Küseğen
- Sülâle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soy Sop, Aile, Ev, Hanedan, Soy, Tohum, Ocak
- Öncecilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnisiyatif
- Gösterişsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tevazu
- Dikte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazdırma
- Ajur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Antika
- Ecdat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atalar, Dedeler, Ata
- Etene kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Son, Eş, Döl Eşi, Meşime, Plasenta
- Öğleyin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Günortada
- Miyar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıstas, Ölçü, Ölçüt
- Nakış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşleme, Bezek, Dantel, Desen, Hile, Motif
- Inga Inga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Viyak Viyak
- Zemberek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yay
- Sinagog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Havra
- Bayan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Hanım, Hatun, Kadın, Karı
- Mutasarrıflık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sancak
- Mütalaa Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okumak
- Staj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetişim
- Obsesif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takınçlı
- Fesih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozma
- Katışık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harç, Karışık, Karma, Melez, Mahlut
- Telaffuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söyleyiş, Söyleniş
- Geceleyin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gece, Gece Vakti
- Nafile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşuna, Faydasız, Yararsız
- Sanık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zanlı, Günahkâr, Taksirkâr, Maznun
- Sızıldanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sızlanmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü