Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Elolu ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Şifahen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağızdan, Sözle
- Çalışarak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fiilen
- Pek Az kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ender, Nadir
- Vedalaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğurlaşmak
- Sedir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Divan, Taht, Kerevet, Dağ Servisi, Katran Ağacı
- Ortalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevre, Etraf, Meydan, Piyasa
- Anıklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hazırlamak
- İstikrarlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dengeli, Kararlı
- Beddua Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kahretmek, Lanetlemek
- Tıp Bacısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasta Bakıcı, Hemşire
- Kumarhane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dükkân
- Yapamamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalmak
- Dışarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayır, Hariç, Taşra
- Sadır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkan, Göğüs, Kalp, Sadrazam, Sine, Yürek
- Mürtefi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüce, Yüksek
- Rüzgar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yel, Bad
- Hâl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranış, Dert, Durum, Güç, Hatır, Kuvvet, Sıkıntı, Takat, Tavır, Tutum, Vaziyet, Ben, Benek, Puan
- Metafor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mecaz, Uçlam, Eğretileme
- İmha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yok Etme, Kökünü Kesme, Ortadan Kaldırma
- Cilasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soluk
- Rast Gelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rastlamak, Rastlaşmak
- Geçerlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Revaç
- Harabat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkıntılar, Harabeler, Viraneler; Meyhane
- Ayyaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarhoş, İçkici, Alkolik
- Mahir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Becerikli, Sanatkâr, Usta, Uzman, Yırtıcı, Eli Uz
- Oditoryum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dershane
- İnsanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beşeriyet
- Zayi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayıp, Yitik, Boş, Yararsız
- Bölü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taksim, Taksit
- Boduç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bardak
- Tekrarlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yinelemek, Tekrar Etmek
- Bozukluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arıza, Fesat, İllet, Sekte
- Haset kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıskanç, Kıskançlık, Günü, Çekememezlik
- Prenses kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kinz
- İhracat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dış satım
- Çeki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Tartı, Üzüntü
- Görme Engelli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âmâ, Kör
- Gerileme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ricat
- Tabu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekinsiz, Dokunulmazlık, Yasaklı
- Zecren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorla, Zorlayarak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü