Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Fehamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değer
- Iralamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karakterize Etmek
- Güvenç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güven, İtimat, Kıvanç
- Hıncahınç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dopdolu, Ağzına Kadar, Tıka Basa
- Kan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soy
- Aristokrat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soylu
- Masuniyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dokunulmazlık
- Mucur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kömür Kırığı
- Suçlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtham, Töhmet
- Kondansör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoğuşturaç, Yoğuşturucu
- Bahçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bostan
- Arda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ardıl
- Mamure kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayındırlık
- Amir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buyuran, Buyurucu, Üst, Baş
- Simsar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Komisyoncu, Aracı, Tellal
- Muharrirlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazarlık
- Rakip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasım
- Varidat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelir, Gelirler
- Gergi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Perde
- Aralıklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seyrek
- Suskun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ketum, Sessiz, Sükuti
- Gizletmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saklamak
- Evren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âlem, Cihan, Kâinat, Zaman, Ulu, Felek
- Hane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basamak, Ev, Göz, Konut
- Derya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deniz
- Anlak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zeka, Akıl
- Gönen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçük Göl; Nem, Rutubet; Nemli (Toprak)
- Milletlerarası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uluslararası
- Derece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıvam, Seviye, Aşama, Ayar, Basamak, Doz, Gömlek, Had, Kadar, Kademe, Merhale, Mertebe, Nokta, Not, Paye, Radde, Rütbe, Tabaka, Termometre, Kerte, Yalım
- Acar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atılgan, Çevik, Enerjik, Cesur, Becerikli, Gözü Pek, Açıkgöz, Yeni
- Danışkan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşkan
- Gezmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezgin
- Keyif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Afiyet, Esrar, Hatır, Hava, Heves, Huzur, İstek, Rahat, Sağlık, Zevk, Esenlik
- Yukaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Semer
- İşportacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hırdavatçı
- Muayenehane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mualecehane
- Evinsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Kof
- Sünnet Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesilmek
- Vermemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesmek
- Tavizcilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödüncülük
- Teskin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatıştırma, Dindirme
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü