Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Fitnekrlk Etmek ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Göç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşınma, Nakil, Muhaceret, Hicret
- Asırlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüzyıllık
- Salimen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esenlikle, Sağ Selamet
- Aktüellik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktüalite
- Yakin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlam Bilgi, İyi Bilme
- Darp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dövme, Vurma, Vuruş, Çarpma
- Alısün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çınka, Telefon
- Odak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Merkez, Mihrak, Özek
- Edimsel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fiili, Aktüel
- İltihap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Apse, Yangı
- Natamam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksik
- Ütilitarist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yararcı
- Toplama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cem, Tahsil
- Şehla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Az Şaşı
- Cop kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değnek
- Buyuru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buyruk, Emir
- Telkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı (Düşünce) Aşılama, Kulağına Koyma
- Podyum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüksekçe Yer, Seki
- Akrostiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adlık
- İl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı El, Ülke, Vilayet, Yurt, Şehir, Valilik
- Öğür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taydaş, Akran; İstinas Etmiş; Menus; Takım, Derinti, Fıkra, Zümre
- Hasta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sayrı, Kesel, Parasız, Pestil, Rahatsız, Züğürt
- Rejisör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönetmen
- Cuma Akşamı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Perşembe
- Emretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buyurmak
- Karın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıl, Göbek, Gönül, İç, Kafa, Mide, Rahim, Yürek
- Kargaşalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fesat, İhtilal, Fitne, Şuriş
- Sililik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İffet
- Beklemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyalanmak, Eğlenmek, Gözlemek, Ummak, Aramak, Durmak, Gözetmek, İstemek, Korumak
- Rappadak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın
- Şakşakçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yardakçı, Alkışçı, Yalaka, Yaltak, Dalkavuk
- Peçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giz, Nikap, Sır
- Porsumak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pörsümek
- Müslim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müslüman
- Dalaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kavga, Dövüş, Dalaşma, Gürültülü, Arbede
- Arzuhal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilekçe
- Bakliye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baklagiller
- Hasretini Çekmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özlemek
- Esenlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlık, Sıhhat, Selam Et, Afiyet
- İmtiyazlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıcalıklı, Muaf
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü