Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Folk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halk
- Balsam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Reçine, Ağaç Sakızı, Belsem
- Kanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aldanmak, Doymak, Kani Olmak, Yetinmek, Yutmak, İktifa Etmek
- Mayalanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtimar
- Yapışkan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşık, Tutkal, Yapıştırıcı, Zamk
- Çağlayık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynak, Kaynarca
- Tentene kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dantelâ, Dantel
- Suspus Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinmek
- Tespit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirleme, Saptama
- İtimil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çikolata
- Evveliyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öncesi
- Kepez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağ
- Nezir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adak
- İbra Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aklamak
- Kesiksiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devamlı, Sürekli, Süreli
- Dönme Kebap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döner
- Kristal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sırça, Billur
- Yaver kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yardımcı, Emir subayı
- Esatir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylencebilim, Mitoloji
- Turunçgiller kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Narenciye
- Ayak Oyunu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hile
- Toplu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şişko, Tıknaz, Yığın
- Güçsüzleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tükenmek
- Koltuklama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kompliman
- Eğin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arka, Beden, Endam, Vücut, Sırt, Boy Bos
- Berduş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başıboş, Serseri, Bozuk, Pis
- Düğme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapraz
- Gümbürdemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek
- Yetersiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dar, Yoksul
- Niçin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neden, Niye
- Pakt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşma, Antlaşma
- Çuğul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Jurnal, Muhbir
- Öşür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ondalık
- Mensubiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlişkinlik, Üyelik, İlinti, Çatkınlık, Yakınlık
- Dobra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzel, İyi
- Despotluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstibdat
- Faydasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nafile, Yararsız
- Rahatsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedirgin, Keyifsiz, Hasta
- Lâkayt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aldırışsız, İlgisiz, Aldırmaz, Umursamaz, Kayıtsız
- Bakan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nazır, Vekil, İcra Vekili
- Adabımuaşeret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görgü Kuralları
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü