Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Geçer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürümlü, Yürürlükte Bulunan, Sayılı, İleri Gelen, Makbul
- Kalabalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzdiham, Kargaşa, Ordu
- Epeyce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Epey
- Edviye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baharat
- Kullanıvermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kullanmak
- Maalmemnuniye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Memnuniyetle
- Argıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçit, Dağ Geçidi, Boğaz, Dağ Boğazı, Derbent
- Eğim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meyil
- Kamer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ay
- Sarıkız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esrar, İnek
- Teolog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinbilimci
- Kayıp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yitme, Yitim, Yitik, Zayi
- Ne İçin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neden
- Formasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçimlenme, Yetişim
- Cangıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kargaşa
- İskân kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yurtlanma, Yerleşme, Yerleştirme
- Emperyalizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayılmacılık, Sömürgecilik Yayılımcılık
- Hafi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizli, Saklı
- Uyarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygunluk
- Statüko kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süregelen Durum
- Doktor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tabip, Hekim, Sağaltman, Sagan
- Salahiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetki
- Ümit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Umut
- Boğumlanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Telaffuz
- İntibah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyanış
- Yazışma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haberleşme, Muhabere
- Cebren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorla
- Bağıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görece, İzafi
- Gönç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zengin, Varlıklı
- Yadsımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnkâr Etmek, Tanımamak
- Müesses kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurulu
- Manyak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşkün, Müptela
- Işıldak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Projektör
- Psikopat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ruh Hastası
- Eskimek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşınmak, Yaşlanmak, Yıpranmak
- Taraça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seki, Teras, Açık Dam, Set
- Elektronik Beyin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisayar
- Sücut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Secdeye Varma, Yükünme
- Zeyreklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zekâ
- Yaba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dirgen
- Başörtülü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşarplı, Örtülü
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü