Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Gedmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delmek
- Zihayat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Canlı, Dinç, Neşeli
- Monarşi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekerklik
- Meşum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğursuz
- Aran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geniş Ambar, Hangar
- Dürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dürüm, Yuvalamak
- Yıkıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahripkar
- Mezalim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zulümler, Kıyınçlar
- Koloniyalist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sömürgeci
- Yabancılamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yadırgamak
- Zamir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adıl, İvazlık
- Lanetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Melun
- Ağıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hale, Ayla, Saya
- Yoksul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fakir, Fukara, Çorak, Kembağal, Parasız, Sefil, Yetersiz
- Komple kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolu, Mükemmel, Tam, Tamamen, Takım
- Fesleğen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Reyhan
- Çatlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atmak
- Mecmua kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dergi
- Hesap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aritmetik, Durum, Tahmin, Tutum, Oranlama, Tasınlama, Tasavvur
- Sürücü Belgesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ehliyet
- Varlıkbirliği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vahdeti Vücut
- Şar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük Kent, Şehir
- Krank kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dingil
- Ayran Budalası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Budala, Sersem
- Oldubitti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emrivaki, Olupbitti, Olut
- Plato kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzlük, Yayla
- Tenkis Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azaltmak
- Sebzevat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sebze
- Şehriyâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hükümdar, Padişah
- Raportör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bildirgeci
- Akraba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hısım, Kohum
- Havyar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kürü
- Teati kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verişme
- Aksu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akbasma, Katarakt
- Amel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İş, Edim, Fiil, Eylem
- Paketlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaplaştırmak, Yakalamak, Yığıp Bağlamak
- Can Sıkıntısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bunalım
- Sersem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sangı, Dümbelek, Şaşkın
- Sakamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozukluk, Yanlışlık, Eksiklik
- Muayyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirli, Belli, Kararlaştırılmış
- Popo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıç
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü