Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
G�de� ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Kuyumcu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zerger, Mücevherci
- Canlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyileşmek, Kendine Gelmek, Kıpırdanmak, Depreşmek
- Apansız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aniden, Ansızın, Birdenbire, Apansızın
- Haliyle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olduğu Gibi; Doğal Bir Sonuç Olarak, İster İstemez
- Men Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yasak Etmek, Önüne Geçmek, Engel Olmak
- Cariye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halayık, Köle, Esir, Hizmetçi, Keniz
- Uyuklama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şekerleme
- Mevlut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevlit
- Kripto kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizyazı
- Güdüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevk, İdare
- Mizaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasiyet, Huy, Karakter, Sağlık, Tabiat, Yaradılış, Doğa
- Lünet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözlük
- Teferrüç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezinti
- Eskiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taslak
- Jimnastik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İdman, Kültürfizik, Beden Eğitimi
- Ödül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Armağan, Mükafat, Mükâfat
- Güdülenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Motivasyon
- Kadar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değin, Dek, Derece, Gibi, Aşamasında, Derecesinde, Ölçüsünde
- Fesat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozukluk, Arabozucu, Karışıklık, Hile, Kargaşalık, Kundak, Bozut
- Cansiperane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Canını Verircesine, Özveriyle
- Sihir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyü, Efsun
- Dem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağ, İçki, Kan, Koku, Nefes, Soluk, Zaman
- Pisboğaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Obur
- Yöntem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Metot, Erkân, Muamele, Politika, Reçete, Seçenek, Sistem, Usul, Yol, Prosedür
- Kasap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hunhar
- Tahrir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazma
- Çobanyastığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Papatya
- Konuşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diyalog, Söyleşmek, Danışmak, Sohbet Etmek, Söz Söylemek, Söz Etmek, Bahsetmek
- Fürumaye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soysuz
- Dikte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazdırma
- Zeng Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Telefon Etmek
- Temelden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kökten
- Sentez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bileşim
- Müspet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olumlu, Yararlı, Pozitif, Tanıtlanmış, Tanıtlı, Artı
- Nazar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakış, Göz, Göz Değme
- Soya Çekim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalıtım
- Suni Saç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peruk
- Cehalet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisizlik, Bilmezlik
- İrkilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarsılmak, Ürkmek
- Ebedî Uyku kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölüm
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü