Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Halihazır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şimdiki Durum, Bugünkü Durum
- Taahhüt Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlamak, Üstlenmek
- Hisli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygulu
- Ana Yurt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ana Vatan
- Çene Kavafı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geveze
- Entegre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümleşik, Bütünleşik
- Gerçekleşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahakkuk
- Harbiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harp Okulu
- Muktedir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erkli, İktidarlı
- Aşina Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilmek, Tanımak
- İnput kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girdi
- Vuku kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olma, Oluş
- Bienal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yılaşırı
- İhtimal Ki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Galiba
- Kambur Zambur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kambur
- Ürkek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekingen, Korkak
- Lenk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksak, Mıymıntı
- Ehlileştirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ehlî
- Mabut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tapıncak, Tapı
- Teşerrüf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onurlanma, Şereflenme
- İspati kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinek
- İşgal Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyalamak, Tutmak
- Kontrat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlaşma, Mukavele, Sözleşme
- İsteyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Talip
- Küs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dargın
- Erinç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huzur, Rahat, Dirlik
- Kargı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mızrak, Kamış
- Olgu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vaka, Vakıa
- Diklenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşı Gelmek, Kafa Tutmak
- Politik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Siyasal, Siyasi
- Necabet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soyluluk
- Savurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaymak, Saçmak, Sallamak, İsraf Etmek, Dağıtmak, Söylemek, Fırlatmak, Dökmek, Boşuna Harcamak
- Efsus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazık
- Çapaçul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kılıksız, Hırpani, Pasaklı
- Yakışık Almak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerinde Olmak, Uygun Düşmek
- Dermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derlemek, Toplamak, Teker Teker Toplamak, Devşirmek
- Namlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ünlü
- Sitabilizatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dengeleyici
- Alkolik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarhoş, İçkici
- Materyalist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maddeci
- Eleştirici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Münekkit, Tenkitçi
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü