Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Harbiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harp Okulu
- Yıkmacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkıcı
- Döşemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekmek
- Yalpak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalkavuk, Uçurum, Sokulgan
- Onamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tensip Etmek, Tasvip Etmek
- Referandum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halk Oylaması, Halk Oyu, Kamu oylaması
- Korkulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkmak
- Niçe Niçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaçar
- Göksel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Semavi
- İsyan Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayaklanmak, Başkaldırmak
- Karşılık Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değmek, Karşılamak
- Boydak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bekâr, Serbest, Yalnız
- Sabık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçen, Eski, Evvelki, Kabakki, Önceki
- Maiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erdem, Bilelik, Hoşuntu, El Altı
- Patadan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın
- Dışsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haricî
- Çıtkırıldım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değmedüşer, Küseğen
- Hızla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak
- Baldıran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağı Otu, Baldırgan, Şeytantersi, Baldırgan
- Kınnap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sicim
- Issızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vahşet
- Kavun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yemiş
- Erbain kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırk
- Malum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belli, Bildik, Bilinen, Bilinmiş, Bilindik
- Makbuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alındı, Fiş, Kabız, Alıt
- Maket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örnek, Taslak
- Parametre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişken
- Çıkar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fayda, Gider, Kazanç, Menfaat, Yarar
- Bezemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Donatmak, Tezyin Etmek, Süslemek
- Soylu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asil, Asaletli, Kerim, Necip, Kişizade, Asıllı, Kibar
- Ulaştırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Münakalat
- Kapatma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Metres, Yama
- Meftuniyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutkunluk
- Cellat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız, Zalim
- Pansiyoner kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Barınıcı
- Makbul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beğenilen, Geçer, Geçerli, Hoşa Giden, Hoş Karşılanan, Beğenik
- Post kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Makam, Orun
- Pehlivan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güreşçi
- Racon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fiyaka, Gösteriş, Usul, Yol, Yöntem
- Çingene Ahtapotu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ur
- Uğursuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kara, Meşum, Musibet, Şom, Düztaban
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü