Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Materyalist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maddeci
- Özümlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mal Etmek, Temsil Etmek
- Stabil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıklı, Düz, Kararlı, Oturmuş, Sağlam
- Yardımcı Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Desteklemek
- Gönül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arzu, Can, Dil, Hatır, İçeri, İstek, Kalp, Karın, Sine, Yürek
- Playmaker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyun Kurucu
- Dayanak Noktası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanak
- Neşet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğmak
- Sükût kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Susku, Susma, Sessizlik, Konuşmama, Söz Söylememe
- Olamaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olanaksız, Gayri Mümkün
- Sahte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzmece, Kalp, Uydurma, Yapmacık, Gastan
- Roket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fişek; Füze
- Hayıf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haksızlık
- Zammetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katmak
- İtiraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklama, Söyleme, Bildirme
- Şahsi Vesika kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kimlik
- Aleniyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklık
- Anlaşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Antant, Uyuşma, İtilaf, Sözleşme, Geçim, İttifak, Kesim, Pakt
- Şikâyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakınma, Sızlanma, Yaygara
- Üleş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pay
- Top Mermisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gülle
- Zırıldamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zırlamak
- Yangılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mültehip
- Tullanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atlamak
- Tepkime kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teamül
- Tenkit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eleştirme, Eleştiri, Noktalama
- Tanrısız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinsiz, İmansız, Putperest
- Şarap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çakır
- Yer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahal, Mekân, Orun, Alan, Arazi, Arsa, Arz, Belde, Bucak, Durum, Dünya, Görev, İz, Konum, Makam, Mevki, Mevzi, Nokta, Önem, Taraf, Ülke, Vaziyet, Yan, Zemin
- Tıntın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisiz, Bomboş, Boş, Cahil
- Zahir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görünen, Açık, Belli, Elbette, Görünüş, Şüphesiz, Kuşkusuz, Meğer, Dış Yüz, Yardımcı, Arka, Destekleyen
- İlk Kânun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aralık
- Tesirsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etkisiz, Geçişsiz
- Hayvanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yılkılık
- Adepte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğrusu Adapte şeklindedir. Adapte olarak arama yapınız.
- Köpürme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feveran
- Mahkeme Kararı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hüküm
- Anonim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adsız, Ortak
- Savaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harp Etmek, Muharebe Etmek, Uğraşmak, Çarpışmak, Vuruşmak
- Beygir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı At
- Kurs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çörek, Ağırşak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü