Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Senkronizasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşleme
- Merbut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlı, İlişik
- Can Kuşu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ruh
- Bilmezlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cehalet
- Muayyen Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirlemek
- Defol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Reddol
- Esna kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı An, Sıra, O An, O Sıra
- Eksantrik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıksı, Aykırı, Dışözdekli
- Düşünceli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasalı, Kaygılı
- Zorla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zor, Zoraki
- Ramak Kalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Az Kalmak
- Sonbaharda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzün
- Göktaşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asteroit
- Yararlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarar Sağlayan, Yararı Olan, Yarayışlı, Nafi, Avantajlı, Faydalı, Hayır, İyi, Olumlu
- Kavas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koruma, Yasakçı
- Höyük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurgan, Tepe
- Yalaza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalım, Alaz, Alev
- Yakşıca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakinen
- Takat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derman, Güç, Hâl, Hız, Kuvvet, Mecal
- Ödeşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fit Olmak
- Rikkatli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnce, Kibar, Nazik
- Sıla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gurbet, Vatan, Ulaşma, Kavuşma
- Memleketli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hemşehri
- Memnu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadağan, Yasak, Yasaklanmış
- Üstüne Götürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gocunmak
- Baston kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asa, Değnek, Kötek
- Şarj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolum, Yükleme
- Tek Parça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yekpare
- Halas Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurtarmak
- Zecren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorla, Zorlayarak
- Ayakyolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hela, Tuvalet, Abdesthane, Yüznumara, Aralık
- Hemoroit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basur
- Yatışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinmek, Durulmak, Kırılmak, Sakinleşmek, Şiddeti Geçmek
- Basit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalın, Kolay, Sıradan, Süssüz, Gösterişsiz, Görgüsüz, Düpedüz, Yalınç, Bayağı, Cılız, Mahdut, Olağan
- Saplamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batırmak, Çakmak, Sançmak, Sokmak
- Gösterişli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alımlı, Güzel, Ağır, Ağırbaşlı, Görkemli, Lüks, Oturaklı, Zengin
- Yan Taraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Böğür
- Örtbas Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İdare Etmek
- Ümmî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okumaz, Sevatsız
- Yaltaklanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yılışmak, Tabasbus Etmek
- Güçsüzleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tükenmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü