Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
I��k ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Münasip Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uymak, Yakışmak
- Nezle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İngin, Tumağı, Dumağı, Çaputlama, Anjin, Duma
- Edeple kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nazikâne
- Ali kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüce, Yüksek
- Sesli Uyumu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ünlü Uyumu
- Fukaralık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoksulluk, Güçsüzlük
- Kekre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımtırak, Ekşimsi, Buruşturucu
- Operatris kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Operatör
- Uykuluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalak
- Kalender kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçakgönüllü, Ehlidil, Rint
- Harabe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkıntı, Ören Yeri, Örenlik, Enkaz, Kalıntı
- Ameliyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygulama, Operasyon, Eylem, Eylemler, İşlem
- Görü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nezaret
- Gerçeklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asıl, Gerçek, Hakikat
- Akraba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hısım, Kohum
- Matis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esrik
- Şaşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taaccüp
- Usturuplu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dakik, Dürüst, Münasip, Uygun, Ustalıklı
- Mesaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haber, İleti, Düşünce
- Umursamaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önemsemez, Lakayıt
- Sekans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrım, Dizi
- Cenk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpışma, Çekişme, Kavga, Savaş, Uğraş
- İstavroz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haç
- Tenis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alantopu
- Baldır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İncik
- Teamül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranış, İş, Verdiş, Yapılageliş
- Gabi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Anlayışsız, Ahmak, Kalın Kafalı
- Kıpırdanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıpırdamak
- Sur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engel, Duvar, Hasar, Talih, Uğur, Şans, Kale Duvarı
- Ağırlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Ağırbaşlılık, Salmak, Baskı, Etki, Kalın, Külfet, Rehavet, Sorumluluk, Takı, Tartı, Yük
- Hüzünlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzgün, Üzücü, Üzüntülü, Hazin
- Önem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ehemmiyet, Hüküm, Yer
- Yersiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gereksiz, Boşuna, Abes, Anlamsız, Fuzuli, Uygunsuz
- Kalkınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlerlemek, İnkişaf Etmek
- Pürist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özleştirmen
- Ötümlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sedalı, Sürekli, Yumuşak
- Manastır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keşiş Yurdu
- Andavallı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Budala, Aptal, Bön, Görgüsüz, Ahmak, Şaşkın
- Hükümet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakanlar Kurulu, Kabine
- Raşe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ürperme, Ürperiş
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü