Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kazanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Çıkmak, Galip Gelmek, Yenmek
- Prim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mükâfat, Kesenek, Ödül
- Aşağılamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hakaret Etmek, Tenezzül Etmek, Tezellül Etmek, Boyamak
- Kabarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşmak, Şişmek, Artmak, Kafa Tutmak, Başkaldırmak, Böbürlenmek, Büyümek, Kalkmak
- Mamaa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abla
- Heybetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, Ulu
- Çakırkeyif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarhoş
- Şekilcilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçimcilik
- Yellenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Osurmak
- Giyinecek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giyecek
- Yer Sıçanı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köstebek
- Mütenasip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Orantılı, Uyumlu, Uygun
- Kıvırcık Marul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıvırcık
- Müzeyyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süslenmiş
- Yaslanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstinat
- Lekelihumma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tifüs
- Bayındır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mamur, Bakımlı, İmar Edilmiş, Abat
- Gedmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delmek
- Peruka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takma Saç
- Eğmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bükmek
- Sönümlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtfa Etmek
- Durdurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bastırmak, Karşılamak, Kesmek
- Fersah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kulaç
- Ekstre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özet, Özüt, Öz
- Bölünen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maksum
- Müfte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beleş
- Ceza Atışı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Penaltı
- Kemikli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıska
- İstibdat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baskı, Zorbalık, Sınırsız Monarii, Despotluk, Keyfe Bağlı Yönetim
- Eğreti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Geçici, Muvakkat, Muvakkati, Öteri, Takma, Üstünkörü, Yararsız, Uyumsuz, Yakışmamış
- Stopaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesinti
- Safha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evre, Merhale, Mertebe
- Kaybetme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yenilgi
- Elleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyi
- Avuntu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teselli
- Emir Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Komut Vermek
- Olgun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi, Değmiş, Kâmil, Pişkin, Yetişmiş
- Motto kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkesöz, Slogan
- Ilımlılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtidal
- O Zaman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı O Vakit, Onda
- Dingil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Eksen, Mihver, Ok, Salak, Mil, Aks
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü