Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Korsan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deniz Haydutu
- Tahammül Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanmak, Gelmek, Götürmek, Kaldırmak, Katlanmak
- Selikasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoyrat
- Tutar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Miktarı Baliğ, Meblağ Tutarak
- Tahammül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanmak, Kaldırmak, Katlanmak, Sabır, Dözüm, Götürüm
- Yetirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İdare Etmek, Tamamlamak
- Tasrif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekimleme, Çekim
- Ceberut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız, Merhametsiz, Zorba
- Semt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölge, Yöre, Cihet, Taraf, Veçhe, Yaka, Yan, Yön
- İvedi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabuk, Acele, Tacilî, Acil, Müstacel
- Sabahın Hayır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Günaydın
- Erinçsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rahatsız
- Software kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazılım
- Kasıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikbaş, Gurur, Kurum, Tekebbürlü
- Çalıdikeni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kara Çalı
- Zahir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görünen, Açık, Belli, Elbette, Görünüş, Şüphesiz, Kuşkusuz, Meğer, Dış Yüz, Yardımcı, Arka, Destekleyen
- Edebi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edebiyata İlişkin, Yazınsal, Betiksel
- Şaplak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tokat
- Ongun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verimli, Ağaç, Bayındır, Bol, Kutlu, Mesut, Mutlu, Totem, Arma, Bereketli, Feyizli, Mübarek
- Dakikasında kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak
- Bahtiyar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutlu, Talihli
- Söyleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müzakere Etmek
- Tuhafiyeci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çerçici
- Alkışçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şakşakçı
- Miktarda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadar
- Değişmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekişmek, Değiştirmek, Dönmek, Mübadele Etmek, Yürümek, Tahavvül Etmek, Tebeddül Etmek
- Pislenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kirlenmek
- Ötme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terennüm
- Alelumum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Genellikle, Genel Olarak, Bütün
- Avam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halk
- Müntehip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçmen
- Birleşmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mürekkep
- Envanter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döküm, Demirbaş
- Lup kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyüteç
- Kalitesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötü, Adi
- Kritik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eleştiri, Nazik, Tehlikeli, Endişeli, Ciddi, Korkulu
- Evvela kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkönce, İlkin, Önüç, Önce
- Zirzibil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çöp, Süprüntü
- Kalaycı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahtekâr
- Çökkün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçsüz
- Üstün Tutmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü