Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kozmos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evren, Acun
- Çağdaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Modern, Uygar, Çağcıl, Asri, Muasır, Hemasır
- Akademi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüksekokul
- Düşünceler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Efkâr
- Sonratmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ertelemek, Tecil Etmek
- Zayıflık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıskalık, Cılızlık, Arıklık, Çelimsizlik, Enezlik, Yetersizlik, Zaaf, Zafiyet
- Ateşlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hararetlenmek, Isısı Artmak, Aşka Gelmek, Coşmak
- Modern kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağdaş, Muasır, Çağcıl, Uygar, Asri
- Esirgememek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıymak
- Düzenlilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asayiş, Karar
- Peşlnen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önceden, Önden
- Ana Yarısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teyze
- Erzel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçak, Soysuz
- Civar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yöre, Havali, Mahal, Etraf, Ön, Yakın Yer
- Gonca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tomurcuk, Konca
- Revir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasta Odası
- Necip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soylu, Doğuşlu, Temiz, Seçkin
- Ziyaret Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görmek, Uğramak
- Reddetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalanlamak, Çürütmek, Geri Çevirmek, Kusmak, Terslemek, Kabul Etmemek
- Kut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bereket, Mutluluk, Uğur, Mut, Saadet
- Müjdelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muştuluk
- İbadethane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tapınak
- İskandil Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak
- Öteleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İntikal
- Yozlaşmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoz
- Zafer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utku, Başarı, Yengi
- Giysi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkarmak, Çul, Don, Elbise, Entari, Giyecek, Giyim, Kıyafet, Paltar, Üst, Üzeri, Libas
- Çisemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çiselemek
- Maslahat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstişare, İş, Mesele
- Seyretme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temaşa
- Semer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Palan, Arkalık, Arkalıç, Yukaç
- Donamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süslemek
- Pısırık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutuk, Utangaç, Çekingen, Uyuşuk, Cesaretsiz, Beceriksiz
- Öz Yönetim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Otojestiyon
- Materyalist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maddeci
- Hava kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tenek, Atmosfer, Ambiyans, Ahvalruhiye, Âlem, Beste, Cazibe, Çevre, Durum, Eda, Esinti, Esir, Gökyüzü, Keyif, Muhit, Ortam, Tarz
- Azap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Ezinç, Büyük Sıkıntı, Emge, Eza, Cefa, Eziyet, İşkence
- Hazırlanmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mücehhez
- Anlaşılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yansımak
- Lastik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korse
- Çığır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yol, Patika, İz, Keçiyolu, Meslek, Tarz
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü