Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kuşatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmek, İhata Etmek, Kaplamak, Kucaklamak, Muhasara Etmek, Sarmak
- Nallatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takavlatmak
- Nacak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Balta
- Zırt Fırt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zırt Pırt
- Atalet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tembellik, İşsizlik, İşsiz Kalma, Gevşeklik, Uyuşukluk, Süredurum, İşlemezlik, Dinginlik, Durağanlık, Hareketsizlik
- Hazfetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkarmak, Gidermek, Kaldırmak, Silmek
- Yüzyıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asır
- Arzu Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilemek
- Yararlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarar Sağlayan, Yararı Olan, Yarayışlı, Nafi, Avantajlı, Faydalı, Hayır, İyi, Olumlu
- Cızıktırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karalamak, Yazmak
- Cinlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öfkelenmek
- Sağlık Muayenesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muayene
- Başvekalet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başbakanlık
- Demo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösteri
- Yavanlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yozlaşmak
- Temas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değinim, Dokunma, İlişki, Görüşme, Münasebet, Ulaşım, Değme, İlişki Kurma, Bağlantı, Ulaştırma, Bahsetme
- Ad kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsim, Nam, Şöhret, Ün
- Cari kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akan, Akar, Geçerli, Yürür, Yürürlükte Olan, Olagelen, Geçen
- Vazgeçme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ricat
- Derin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dip, Koyu, Yoğun
- Faziletli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erdemli, Yüksek
- Talan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yağma, Çapul
- Manyak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşkün, Müptela
- Tabiplik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağaltmanlık, Hekimlik
- Erincek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tembel, Üşengeç
- Vurma İşareti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpı İşareti
- Mukteza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerekli
- Çıkış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tebliğ, Yokuş
- Körlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Frengi
- Öncül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kılavuz, Öncü
- Tecziye Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cezalandırmak
- Uçak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tayyare
- İnanmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kani
- Yahut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ya da, Veya, Veyahut
- Dikizlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözetlemek
- Kanı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıl, Düşünce, İnanç, Kanaat
- Frengi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yenirce, Sifilis
- Yapılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İri
- Bir Nebzecik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçücük
- Tariflemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lanse Etmek, Övmek
- Mütekait kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emekli
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü