Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Lütfetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağışlamak, Söylemek, Vermek, İhsan Etmek, Bildirmek, İzin Vermek, Müsaade Etmek
- Gerdanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boyunluk, Gerdanbent
- Ayrıca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hatta
- İğdiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktalanmış
- Topluluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Camia, Cemaat, Cemiyet, Ehil, Sosyete, Toplum, Zümre
- Pasif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tepkisiz, Edilgen, Çekingen, Durgun
- Yapak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapağı
- Tandans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğilim
- Sây kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emek, İş, Çalışma
- Gerçekçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Realist
- İzzet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyüklük
- Koruyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hafız
- Bitimsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sonsuz, Sonuçsuz, Neticesiz, Sınırsız
- Abırlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayalı, Hürmetli, İsmetli, İtibarlı, Münasip, Namuslu, Nüfuzlu, Selikalı, Utangaç, Yakşı
- Hezimet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozgun, Darmadağın Olma, Tarumar Olma, Yenilgi
- Mortlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek
- İtidalli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ilımlı, Soğukkanlı
- Toplanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şişmanlamak, Üşüşmek, Yığılmak
- Öğürtlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmak, Seçmek, Temizlemek
- Maymun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taklitçi
- Çocukbilim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pedagoji
- Zahmet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçlük, Sıkıntı, Çile, Yorgunluk
- Gözübağlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Kapalı
- Haşat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitkin, Bozuk, Kötü, Yorgun
- Genişliğinde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadar
- Kriz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buhran, Bunalım
- Zıddına kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aykırı
- Göz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakış, Bölüm, Çekmece, Delik, Görüş, Hane, Kaynak, Nazar, Oda, Ayn
- Fakülte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Medrese
- Sedimatoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tortulbilim
- Tecrübe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deneme, Deney, Deneyim, Sınama, Görgü
- Eğim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meyil
- Sefillik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoksulluk, Alçaklık
- Örf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Töre, Anane, Gelenek, Adet
- Car kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlan, Zar
- İfa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerine Getirme; Ödeme
- Bunak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ateh Getirmiş Olan Kimse, Matuh
- Bendegân kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kullar, Köleler
- Merhume kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rahmetli
- Üşüşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birikmek, Toplanmak, Yığışmak
- Sinirbilim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nevroloji
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü