Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Müşevveş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışık
- İrsal Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göndermek
- Diyanet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinişleri, Dinselcilik, Din, Din İşleri, Dindarlık
- Hafifçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeğnice
- Cefengiyat Söylemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zırvalamak
- Boyuna kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzunlamasına, Durmaksızın, Aralıksız, Arasız, Ara Vermeksizin
- Tepir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elek
- Rantabl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Getirimli, Verimli, Kazançlı
- Gangster kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haydut
- Parlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parıldamak, Şahlanmak, Şıkırdamak, Yanmak
- Meridyen Düzlemi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğlen
- Hoşbaht kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kutlu, Mutlu
- Araz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirti, İlinek, Bulgu, Semptom
- Değişici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişken
- Öd kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Safra
- Kısmet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ülüş, Kader, Nasip, Şans, Talih
- Yadırgamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Garipsemek, Küllenmek, Alışamamak, Rahatsız Olmak, Ürkmek
- Teşekkürname kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşekkür
- Edilgen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meçhul, Pasif
- İçmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekmek, Emmek, Kullanmak
- Çekinmeden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkusuzca, Pervasız
- Kadeh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cam
- Çavlan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağlayan, Şelale
- Alışılan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutat
- Sınıflamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölümlemek, Gruplandırmak
- Göçmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çökmek, Oturmak, Ölmek, Taşınmak, Yıkılmak
- Gökçül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Semavi, Mavice, Mavimsi
- Cüda Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmak
- Bodur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıknaz, Bacaksız, Bastıbacak, Bücür, Alçakboylu, Cırttan, Kısaboy
- Kasten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasıtla, İsteyerek, Kasti, Mahsus, Taammüden
- Anne Baba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ebeveyn
- Gümüş Varak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Varak
- Şaklaban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şakacı, Dalkavuk, Lağlağıcı, Şen, Güldürücü
- Halletmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çözümlemek, Çözmek
- Tumağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İngin, Nezle
- Sayışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hesaplaşmak, Takas Etmek
- Suçlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabahatli, Mücrim
- Yürürlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Faaliyet, Hareket, İş, Geçerlik
- Zorunluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mecburiyet, Zorunluluk
- Veraset kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalıtım, İrsiyet
- Gazal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ceylan
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü