Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Meridyen Dzlemi ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Zevk Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğlenmek
- Pragmatik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yararsal
- Uyak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kafiye
- Pakt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşma, Antlaşma
- Reis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkan, Lider, Kaptan
- Tenezzül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçalma, (Fiyat) Düşme, Gönül İndirme
- Aksilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terslik
- Doğacak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelecek
- Örtmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Atmak, Basmak, Bürümek, Çekmek, Gizlemek, Kapamak, Kaplamak, Saklamak, Sarmak
- Pespayelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçaklık
- Görme Engelli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âmâ, Kör
- Boyunca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boyu veya Uzunluğu Kadar; Sürdüğü Zaman Kadar, Süresince
- Olanaksız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmkânsız
- Bağın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyrukluk
- Bozuşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Darılmak
- Oğunmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bihuş Olmak
- Gidiş Yolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzergâh
- Çağcıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağdaş, Asrı, Modern
- İadeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İade
- Doğrudan Doğruya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilavasıta
- Fasikül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cüz
- Bihakkın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerçekten
- Muhteviyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçindekiler
- Muhtar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özerk, Erkin
- Zanaatçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zanaatkâr
- Küspe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Posa
- İltifat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beğenmek
- Daüssıla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evseme, Yurtsama
- Kaldıraç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Manivela
- Taraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cephe, Cihet, Kanat, Nazır, Semt, Veçhe, Yaka, Yan, Yer, Yön, Yöre, Yüz, Taman, Bölge,
Bölüm, Kat
- Kaime kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buyruk, Ferman
- Gözletmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyalamak
- Verese kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mirasçılar, Kalıtçılar
- Hassasiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Titizlik, Özen, Duygunluk, Duyarlık, Titizlik
- Kankızıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Becerikli
- Ağız Ağıza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamamen
- İfa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerine Getirme; Ödeme
- Doğaüstü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tabiatüstü
- Hırs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açgözlülük, Tamah, Ateş, Harislik, Hınç, Öfke, Soğumsuzluk, Aşırı Tutku, Kızgınlık
- Namdar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ünlü
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü