Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Methetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Övmek
- Kayran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alan
- Hicran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrılık, Ayrılma, Ayrılık Acısı
- Çaktırmadan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizlice, Belli Etmeden, Sezdirmeden
- Demir Yolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tren Yolu, Ray
- Zir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alt, Aşağı
- Ayrıksı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başka
- Transformasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönüşüm
- Hoşgörülü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geniş, Müsamahakâr
- Film kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanka
- Kırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Melez
- Avlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakalamak, Tutmak, Kandırmak, Aldatmak
- Çingülü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamelya
- Ana-Baba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ebeveyn
- Müzaheret Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Desteklemek
- Teali kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yükselme, Yücelme
- Tasdikname kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanıkbeti
- Zafer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utku, Başarı, Yengi
- Şüphe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuruntu, Kuşku, Şaibe, Şek, İşkil
- Ehil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cemaat, Erbap, Eş, Sahip, Sanatkâr, Topluluk, Usta, Üstat, Uzman
- Garantilenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesinleşme
- Emir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buyruk, Ferman, İstek, Komut, Talimat
- Himmet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayırış, Emek, Gayret, Yardım, Çalışma, Lütuf
- Oturmuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kök Salmış, Yerleşik
- Buğu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buhar
- Tasa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünce, Efkâr, Endişe, Gam, Kaygı, Keder, Merak, Üzüntü
- Hısım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akraba, Kohum, Dost
- Saylamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçmek, Önem Vermek, Saymak, İtibar Etmek
- Materyal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gereç, Özdek, Öğe, Malzeme
- Isıtma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıtma
- Cefengiyat Söylemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zırvalamak
- Sövmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkışmak, Küfretmek, Okumak, Yermek
- Kapışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapmak
- Bildirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haber Vermek, Anlatma, İfade, Bilgi Vermek, Anlatmak, İfade Etmek, Aktarmak, Beyan Etmek, Getirmek, Lütfetmek, Vermek, Yayımlamak
- Dümdüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basit, Sade
- Dazlak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daz, Kabak
- Bitmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamam
- Kıpmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırpmak
- Kanıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delil, İz, İstidlal
- Cürüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suç, Yanlışlık, Kusur, Hatadan Doğan Durum
- Sicilli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sabıkalı, Müseccel
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü