Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Muhasara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abluka, Kuşatma, Sarma, Çevirme
- Deprenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hareket Etmek, Kımıldamak, Kımıldanmak, Sarsılmak
- Soyaçekim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalıtım, Veraset, İrsiyet
- Havalanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalkmak
- Didar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüz, Çehre
- Yanardöner kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alıştım Yandım, Janjan
- Evla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeğ, Daha İyi
- Hapis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cezaevi, Hapishane, Mahpus, Alıkoyma
- İstiare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğretileme, Ödünç
- Tekebbür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalım, Gurur, Kurum
- Yağcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalkavuk, Yaltak, Yalaka
- İstenç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrade
- Okul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mektep, Meslek
- Yatıştırıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatıştıran, Sakinleştiren, Müsekkin, Trankilizan
- Şergil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haşarı, Yaramaz, Baş Belası
- Bağışlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Affetmek, Teberru Etmek, Hibe Etmek, Görevden Almak, Görevden Çekmek, Lütfetmek, Unutmak, Hoş Görmek, Bağışta Bulunmak
- Başarmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nail
- Ay Tutulması kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Husuf
- Reel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerçel, Gerçek
- Veraset kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalıtım, İrsiyet
- Aracılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delalet, Tavassut, Vasıta
- Cesim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, İri, Kocaman
- Daha Güzel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeğ
- Kaybedilmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yitik
- Hörgüç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkıntı, Güven
- Beşeriyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnsanlık
- İstinkâf Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekinmek, Sakınmak
- Zaruret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mecburiyet, Zorunluluk, Sıkıntı, İhtiyaç, İcap, Yoksulluk
- Günlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Jurnal
- Alaylı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görkemli, Gösterişli, Müstehzi
- Sari kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşıcı, Bulaşkan, Geçici, Geçen, Bulaşık,
- Muazzam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koskoca, Görkemli, Güçlü, Önemli, Koca
- Yoğun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesif, Sıkışık, Kalabalık, Dolu, Ağır, Çok, Derin, İri, Kaba, Kalın, Koyu, Sıkı, Şişman, Tombul
- Ahenksiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyumsuz
- Kümebulut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kümülüs
- Sıkıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İç Sıkan, Tedirgin Eden
- Nezaret Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakmak, Denetlemek
- Üçkâğıtçılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolandırıcılık
- Terör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedhiş, Yıldırma, Yılgı, Korkutma, Yıldın, Tedhiş
- Parça Pürçük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Az
- Yaltaklanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yılışmak, Tabasbus Etmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü