Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Bekletmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyalamak
- Keskinleştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilemek
- Avrat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Hanım, Kadın, Karı
- Masuniyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dokunulmazlık
- Terbiye Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitmek
- Konuşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görüşme, Konferans, Laf, Musahabe, Müzakere, Nutuk, Sanat, Sohbet
- Kentli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köylü
- Kâhil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erişkin
- Teyze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hala
- Sağgörü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basiret
- Aleni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortada, Açık, Meydanda, Belli
- Yeşermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Patlamak
- Akaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Su Yolu, Dren, Ark
- Kamga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yonga
- Ambulans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cankurtaran
- Kölelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esaret
- Âdet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelenek, Töre, Görenek, Alışkı
- Mabut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tapıncak, Tapı
- Oluşturulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şekillendirilmek
- Uşak Salma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kürtaj
- Harbi Deste kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müfreze
- Şuursuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilinçsiz
- Bikes kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kimsesiz
- Mukataa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesim
- Aktöre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahlak
- İvaz Etme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkame
- Uzaktan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şahsen
- Çatlak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ara, Aralık, Deli
- Önem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ehemmiyet, Hüküm, Yer
- Darlaştırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tazyik
- Üstelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bile, Caba, Fark, Güçlü, Kuvvetli, Sağlam
- Liet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şarkı
- Eskiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taslak
- Çarpı İşareti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vurma İşareti
- Sözlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Namzet, Yavuklu
- Kolonist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sömürgeci
- İcap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerek, Lüzum, Zaruret, Gereklik, İster
- Hoşgörü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahammül, Müsamaha, Tolerans, Dözüm
- Tekinsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tabu
- Düzenlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ova
- Kitle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kütle, Yığın, Topak, Öbek, Topluluk
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü