Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Nakzetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak
- Otarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gütmek
- Ad kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsim, Nam, Şöhret, Ün
- Hoparlör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sesucaltan
- Tepik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekme
- Pepe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keke, Peltek
- Uygunluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Liyakat, Mutabakat, Uyum
- Mürtefi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüce, Yüksek
- Dede kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyükbaba, İhtiyar, Yaşlı, Baba, Büyük Baba, Cet
- Vasıtasıyla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aracılığıyla
- Kurşunlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güllelemek, Vurmak
- Analiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahlil, Çözümleme
- İhtiyacı Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gereksinmek
- Ötürük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İshal
- Yörünge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahrek
- Bad kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rüzgâr
- Ümit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Umut
- Müşteki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şikayetçi, Yakınan, Sızlanan
- Mecburiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yükümlülük, Zorunluluk, Gereklik, Zor
- Cılk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cıvık
- Âdemiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnsanlık, Adamlık
- Arz Derecesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Enlem
- Bihaber kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Habersiz, Bilgisiz
- Meslektaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kafadar
- Hoşur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayağı, Değersiz, Dolgun, Kaba, Şişman
- Savan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örtü, Geçici, Devamsız, Muvakkat, Değersiz
- Lisanî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilsel
- Tabip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hekim, Doktor, Sağaltman, Sagan
- Kışkırtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fitnekârlık Etmek, Körüklemek, Tahrik Etmek
- Muhtaç Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gereksinmek
- Terslemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azarlamak, Reddetmek
- Önyargı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peşin Hüküm (önyargı >> doğrusu >> ön yargı)
- Cımbar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Filiz, Sürgün
- İlke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Prensip, Kural, Yöntem, Esas, Umde, Unsur, Öge, Temel, Kanış
- Sedimantasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çökelme, Tortullaşma
- Çağrım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kilometre
- Kontrat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlaşma, Mukavele, Sözleşme
- İstiklal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağımsızlık
- Umde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlke, Prensip, Dayanak
- Besbeter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daha Beter
- Cuşuhuruş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Coşkunluk
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü