Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Heder Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılığını Alamamak, Boşa Gitmek, Ziyan Olmak
- Hamel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koç
- Rezerve kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırtımlı
- Başlangıç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önsöz, İlk Bölüm, Giriş, Mukaddime, Baş, Eşik, Menşe
- Güdülebilen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güdümlü
- Halk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahali, El, Kamu, Folk
- Başlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalın, Serlevha
- Muhannet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçak, Korkak, Namert
- Çetin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorlu, Zor, Güç, Sert, Ağır, Müşkül
- Parlaklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cila, Fer, Şaşaa
- Umutsuzluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ümitsizlik
- Mehtap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ay Işığı
- Ego kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ben, Benlik
- Tondura kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitkisiz Düzlük, Tup Bozkırı
- Özen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikkat, Hizmet, İhtimam, İtina
- Total kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplam, Bütün
- Film kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanka
- Güç Kuvvet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hâl
- Aydın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Entelektüel, Münevver, Kültürlü, Okumuş, Görgülü, İleri Düşünceli, Işık Alan, Işıklı, Aydınlık, Sarih, Somut, Vazıh, Veciz, Ziyalı
- Şevket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Heybet, Görkem
- Pipet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamış
- Hırsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğru, Harami, Oğru
- Varsayımsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Farazi
- Nodullamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dürtmek, Uyarmak
- Batak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bataklık, Batmış, Faydasız, Mahvolmuş
- Japongülü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamelya
- Firar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaçma, Kaçış, Kurtulma
- Periferi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevre, Kıyı, Uç
- Çevre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âlem, Belde, Çember, Daire, Dolayı, Dünya, Etraf, Hava, Muhit, Ortalık, Ufuk
- Acımasızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zulüm
- Isınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıcaklaşmak, Alışmak, Benimsemek
- Nail Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulmak, Erişmek, Kavuşmak, Ulaşmak
- Bilgi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Malumat, Vukuf, Bili, Bilim, Haber, Marifet, Olgun, Veri
- Hayme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asmalık
- Tanıtma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takdim
- İptidai Mektep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkokul
- Yağış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yağmur
- Anlaklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zeki
- Egemenlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hâkimiyet, Hükümranlık, Buyruk, Hüküm
- Solüsyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çözelti
- Obruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çukur, İçbükey, Mukaar
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü