Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Nazar Boncuu ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Gurbet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yurt Dışı, Yadel
- Boylu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Endamlı, Uzun Boylu, Boylu Boslu
- Self Servis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçal
- Erk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İktidar, Kudret, Kuvvet, Nüfuz
- İstihdam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşlendirme
- Boyut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Ebat, Kapsam, Mikyas, Nitelik, Ölçü, Buut
- Sunilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapaylık
- Muti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baş Eğen, İtaat Eden, Eslek
- Şeytanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hile, Kurnazlık
- Çanak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâse
- Pelenk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaplan, Pars
- Etnografik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Budunbetimsel
- Plaket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onurluk
- Taht kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Divan, Sedir
- Düze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doz
- Muvazene Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılaştırmak
- Çakı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cep Bıçağı
- Ütülmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaybetmek
- Çalıştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşletmek, Kullanmak
- Takribi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaklaşık
- Sınırlandırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınırlamak
- Ulaştırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Münakalat
- İftar Vakti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İftar
- Islahat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devrim, Düzeltme, İnkılap, Reform, İyileştirme
- Sterilize kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arıtılmış
- Güdelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kovalamak
- Ahmakça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bönce
- Zapturapt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuturgu, Durtut
- Meğer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meğerse, Oysa, Oysaki, Sen Deme
- Müteşekkil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oluşmuş, Meydana Gelmiş, Kurulmuş
- Kaburgasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalkavuk, Yılışık
- Tuhaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acayip, Antika, Cins, Garip, Gülünç, İlginç, Alışılmamış, Yabancı, Yadırganan, Şaşırtıcı, Anlaşılmaz
- Yeterli Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kifayet Etmek
- Sıkaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mandal
- Zampara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avratbaz, Keskin, Kadıncıl, Keskin, Zendost, Hovarda, Çapkın
- Öğür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taydaş, Akran; İstinas Etmiş; Menus; Takım, Derinti, Fıkra, Zümre
- Nagehan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın, Birdenbire
- Zil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zeng, Zeng Sesi
- Sallapati kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşüncesiz, Düşünmeksizin, Dikkatsizce, Saygısızca, Patavatsızca
- Dombay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Manda
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü