Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Sentaks kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözdizimi
- Derrace kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bisiklet
- Sapan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuşatan
- Yalabık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parlak, Parıltı, Güzel, İkiyüzlü, Kaypak, Sevimli, Şimşek, Yakışıklı, Oynak Alev
- Dördül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kare, Murabba, Rubai
- Kalıtsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Genetik, İrsi
- Doğurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurtulmak
- Haz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezgi, Lezzet, Zevk, Hoşlanma
- Uğunmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katılmak, Savsaklamak
- Bahtiyar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutlu, Talihli
- Tahavvül Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişmek, Dönüşmek
- Bedhah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötücül, Kötülük İsteyen, Kötü Yürekli
- Ekip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Grup, Kol, Takım, İş Takımı
- Kayran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alan
- Afif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esenlik, İffetli, Temiz, Afiyet, Sağlık, Akman
- Savlet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hamle, Atılış
- Şirk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şeriklik
- Dikkat Değer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şayanı Dikkat
- Dizi Film kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dizi
- Eğri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çap, Çarpık, Muavveç; Eğmel, Mukavves; Eğik, Mail; Doğru Olmayan, Münhani; Eğmeçli, Mukavves
- Üstün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Faik, Kudretli, Kuvvetli, Seçkin, Üst Gelen, Yenen, Kazanan, Daha Elverişli
- Gayritabii kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acayip, Sapık
- Menajer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönetici
- Bulak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pınar, Kaynak
- Benzemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Andırmak, Okşamak, Sanısını Uyandırmak, Gibi Görünmek, Çalmak, Dönmek, Göstermek, Kaçmak, Kesilmek, Yaklaşmak
- Heder Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılığını Alamamak, Boşa Gitmek, Ziyan Olmak
- Bölüt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halka
- Felah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurtuluş, Selamet
- Hırsızlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalmak
- Rayiha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koku
- Siperlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Siper
- Ören kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harabe, Virane, Harabelik, Kalıntı
- Yöneten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müdür
- Rekabet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekişme, Yarış, Yarışma, Önürdeşme, Önürdeşlik
- Farklandırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temyiz
- Saffet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arılık, Temizlik
- Ehliyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeterlik, Yetenek, Kabiliyet, Sürücülük Vesikası, Uzluk, Yetki
- Susma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sükût
- Havali kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevre, Dolayı, Bölge, Yöre
- Kaçma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Firar
- Hatırlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anımsamak, Anmak, Bilmek, Bulmak, Çıkarmak, Dönmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü