Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durmak, Geçmek, Konaklamak, Konmak, Oturmak, Tutmak, Yaşamak, Yetinmek
- Alık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaşkın, Düşüncesiz, Beceriksiz, Akılsız, Aptal, Bön, Budala, Sersem
- Mukavim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıklı, Güçlü
- Dezavantaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engelleme, Zarar Verme Durumu
- Velet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çocuk, Oğul
- Salgılamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapmak
- Kaşane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süslü Köşk, Saray
- Cemal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzellik, Gökçenlik, Yüz Güzelliği
- Kocamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyarlamak, Yaşlanmak
- Sağgörü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basiret
- Nükûl Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Caymak, Kayıtmak, Vazgeçmek
- Tün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gece
- Takdiriilahî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazgı
- Sezme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı His, İrfan, Keşif
- Tenakuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelişki, Zıddiyet, Çelişme
- Aranjman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenleme
- Yuh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yuf
- Müsamaha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoşgörü, Yumuşaklık, Görmezlikten Gelme, Göz Yumma
- Kitaplık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kütüphane
- Çizelge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cetvel
- Yâd kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anma, Hatır, Zihin, Başka, Yabancı, Karşıt, Muhalif
- Ayla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağıl, Hale
- Alicengiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurnaz, Düzenci, Hileci, Üçkağıtçı Kişi
- Çoğaltmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artırmak, Beslemek
- Gümüşgöz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açgözlü, Cimri
- Sonuç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıbet, Geri, Meyve, Netice, Öz, Özet, Skor
- Eğleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durmak, Eğlenmek, Kalmak, Yaşamak, İkamet Etmek, Tevakkuf Etmek
- Dun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçak, Aşağı, Aşağılık
- Şenelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyümek, Keyiflenmek, Serpilmek Yurt Haline Gelmek, Meskun Olmak
- Kaygana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Omlet
- Terbiyesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitimsiz, Görgüsüz
- Gün Ortası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğle
- Otokton kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerli
- Seviyesizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeysizlik
- Hafif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kolay, Hoppa, Az, Fazla Olmayan, Ferah, Rahat, Uçuk, Yavaş, Yumuşak, Yüngül, Yeğni
- Cezir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekilme, Gitme, İnme, Kök, Alçalma
- Tatminkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doyurucu, İkna Edici, Kanaatlendirici, Uygun
- Arkeoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazıbilim, Kazı Bilimi
- Öz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esas, Halis, Hakiki, Arı, Çay, Dere, Hamur, Hülasa, Kendi, Madde, Mahiyet, Ruh, Saf, Sonuç, Zat
- Naz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cilve, Eda, İşve, Şive
- Plasman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatırım
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü