Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Nevbahar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkbahar
- Salacak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teneşir, Tabut
- Şatu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taraça
- Kravat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boyunbağı
- Veliyullah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Veli
- Bekçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözetçi, Karakolcu, Keşikçi, Nokta
- Haberdar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haberli, Muttali
- Okutman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muallim
- Tanışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanış Olmak
- Uydu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peyk, Gezegen
- Yenişememek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berabere Kalmak
- Keke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kekeme, Pepe
- Derecede kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadar
- İncimiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırgın
- Nazarî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuramsal
- Tatbikat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygulama, Deneştirme
- İlim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıntı, Bilim, Nitelik, Özellik
- Furya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoğunluk
- Kalitesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötü, Adi
- Çuğul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Jurnal, Muhbir
- Bakan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nazır, Vekil, İcra Vekili
- Herkes kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümü, Hepsi, Hamı, Âlem, Cümle, Dünya, Kâinat, Millet
- Geri Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaytarmak, İade Etmek
- Geçen Yıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bıldır
- İskonto kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İndirim, Kırdırım
- Rasat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözlem
- Esef Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayıflanmak
- Seçimlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyari
- Çalıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ganimet
- Sevecenlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şefkat
- Bozum Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utanmak
- Esinti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hava
- Öğütçü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vaiz
- Sebebiyle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüz
- Fetha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üstün
- Zibil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çöp
- Bezirgân kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüccar, Tecimen
- Kesret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bolluk, Çokluk
- Scanner kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarayıcı
- Uydurmaca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzmece, Sahte
- Durum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pozisyon, Boyut, Gidiş, Hal, Hâl, Hatır, Hava, Hesap, Kalıp, Keyfiyet, Konum, Manzara, Mevki, Tavır, Vaziyet, Yağday, Yer, Davranış, Halütavır
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü