Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Nevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tür, Çeşit
- Siperlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Siper
- Enfeksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşma, Bulaşım
- Gıcıklanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huylanmak, Kuşkulanmak
- Tutalım Ki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Faraza
- Tamuğ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cehennem
- Payizbülbülü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saka
- Çekingen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ürkek, Utangaç, İçine Kapanık, Pasif, Tor, Sıkılgan, Muhteriz
- Lain kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Melun, Lanetlenmiş
- Tağyir Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak, Değiştirmek
- Adaptör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyarlaç
- Beklemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyalanmak, Eğlenmek, Gözlemek, Ummak, Aramak, Durmak, Gözetmek, İstemek, Korumak
- Kamufle Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizlemek
- Yöntemlilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karar
- Susma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sükût
- Dincelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinlenmek, Konaklamak
- Kademe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşama, Basamak, Derece, Pille
- Kisve kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kılık
- Güçlükler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müşkülat
- Bezek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süs, Ziynet
- Âşık Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevmek
- Kompliman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koltuklama
- Mukayyet Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözetmek, Korumak
- İlelebet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ebediyen, Sonsuza Dek, Ebedî
- Badiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çöl
- Uca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüce
- Çoğu Kez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Genellikle
- Mücadele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaşım, Mübareze, Savaş, Uğraş, Çatışma, Çaba, Uğraşma
- Sıskalaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurumak
- Asi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baş Kaldıran, İsyancı, Azıyan, Dik Başlı, İsyankar, Hayırsız
- Zalimce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız
- Numan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kan
- Yığılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birikmek, Kümelenmek, Toplanmak, Yıkılmak
- Eğe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaburga, Dıh
- Oyunluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahne
- Kesek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tezek
- Zayıf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıska, Cılız, Arık, Çelimsiz, Enez, Yetersiz, İnce, Kuru, Yufka, Güçsüz, Kuvvetsiz
- Yakmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acıtmak, Bestelemek, Dağlamak, Dökmek, Kavurmak, Mahvetmek, Tutuşturmak, Vurmak, Koymak, Sürmek
- Nevbahar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkbahar
- Cızık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çizgi, İz
- Dosdoğru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dimdik, Doğru
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü