Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Sav kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atasözü, Dava, Haber, İddia, Söz, Tez, Önerme, Müddea
- İtilaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzlaşı, Anlaşma, Uyuşma
- Çatal Ağız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delta
- Vecize kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özlü Söz, Özdeyiş
- Acara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acar
- Çerden Çöpten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelimsiz, Çürük, Narin, Zayıf
- Spiker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşman, Sunucu
- Hamam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Banyo, Sıcak, Arınak, Yunak, Isıdam
- Beyazlatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağartmak, Temizlemek
- Defetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savmak, Savuşturmak, Kovmak
- Yaldırak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parlak, Cilalı
- Tartar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pesek
- Peş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arka, Art
- Götürge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asansör
- İhracat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dış satım
- Defnetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gömmek, Toprağa Vermek
- Nosyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kavram
- Fos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çürük, Temelsiz, Boş, Kof
- Seyirlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görümlük
- Dava kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Celse, Sevgili, Sorun, Ülkü, Konu, Sav, Mesele
- Uyandırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaldırmak, Uyarmak
- Sekreter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazman
- Ulamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birleştirmek, Eklemek, İlave Etmek, Katmak
- Yumuşaklaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumuşamak
- Zalim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zulmeden, Acımasız, Gaddar, Cellât, Katı, Kıyıcı
- Gedikli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daimi, Kıdemli, Sürel, Temelli
- Haysiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değer, İtibar, Onur, Saygınlık, Şeref, İtibar, Yalım, Iz Saygısı, Aygınlık
- Değişmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekişmek, Değiştirmek, Dönmek, Mübadele Etmek, Yürümek, Tahavvül Etmek, Tebeddül Etmek
- Laso kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kement
- Bağımsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müstakil, Tek Başına, Azat, Hür, Özgür, Özerk, Mutlak
- Heveskâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amatör, Hevesli
- Sakatlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sökelmek
- Soluklanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinlenmek
- Aynasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çirkin, Kötü, Ters
- Kısıtlanmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısıtlı
- İşten Kaçmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaytarmak
- Necat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurtuluş
- Vitalist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dirimselci
- Protokol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşma Tutanağı
- Mukaddesat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kutsallıklar
- Rabıtalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağırbaşlı, Düzgün, Tutarlı, İlgili, Alakalı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü